Çerçevelendiniz
İngilizcede “to be framed” deyimi, sadece çerçeve içine alınmak anlamına gelmez, aynı zamanda tüm suçu bir insanın üzerine yıkmak üzere tertip düzenlemek, kumpas kurmak anlamlarını da içerir. “Bir dörtgen çiziyorum. Resmetmek istediğim şeye, açık bir pencere olarak düşünülmüş bu şeyin içinden bakıyorum” (Alberti). 15. yüzyılda çizgisel perspektifin geometrisine göre tasarlanan resim düzlemi derinlik yanılsaması yaratmak, göz boyamak üzere tasarlanmış bir tertipti. Tertip, sadece çerçeve içine alınanlar için değil, düzlemin dışında kalanlar için de düzenlenmiştir. Çerçeve içine almak kumpas kurmaksa çerçeveye dışarıdan bakan da bu kumpasa dâhil edilmeliydi. Tablonun görülebilmesi için ideal bir yer belirlendi. Tabloya sadece oradan bakılabilirdi, bakılmalıydı. Aksi takdirde tablonun yassı bir yüzey, derinliğin bir yanılsama, figürlerin iki boyutlu olduğunu fark eden seyirci kumpasa dâhil olmayacaktı. Dolayısıyla bakan kişi ideal konumunu asla terk etmemeliydi, yoksa kumpas bozulabilirdi. Seyirci için konforlu koltuklar hazırlandı. O zamandan beri seyirci koltuğuna gömülü halde kumpasları izlemeye devam ediyor. Yerinden kalkmaya teşebbüs edenler ise zorla yerlerine oturtuluyor.
İdeal seyirci, yerleştirildiği bakış noktasını asla terk etmeyendir. Zira tabloda temsil edilen şey, en mükemmel şekilde o noktadan kavranabilir. Bazen tablonun farklı açılardan nasıl göründüğünü merak edenler de çıkabilir. İngilizcede bir........
© Birgün
