Yangınlar, kıyılar ve İklim Kanunu Kime lütuf?
2024, sıcaklık rekorlarının art arda kırıldığı, okyanus sıcaklıklarının zirveye ulaştığı, deniz seviyesinin son beş yılda 26 mm yükseldiği, buzulların hızla çözüldüğü, orman yangınlarının artık mevsimsel değil yapısal hâle geldiği bir yıl olarak kayda geçti. 2025’in çıkarımlarının da farklı olacağını söylemek güç. Zira Dünya Meteoroloji Örgütü’nün verilerine göre, son on yılın her biri tarihin en sıcak on yılı arasına girdi.
İklim değişikliği artık yavaş ilerlemiyor, hızlanarak derinleşiyor. 1.5°C eşiği hâlihazırda aşılmış durumda. Araştırmalar, yüzyıl sonunda sıcaklık artışının 2.5 ila 3°C arasında seyredeceğini öngörüyor. Yani hem doğa olaylarında hem de tarımda, kent yaşamında, göç hareketlerinde, geçim kaynaklarında geri döndürülemez etkiler bizi bekliyor.
Ancak ne yazık ki ne Türkiye’de ne de dünyanın başka bir yerinde hükümetler bu eşiği ciddiye alıyor. Aksine krizi körükleyecek kararlara imza atılıyor. Bu bağlamda, geçtiğimiz hafta Türkiye’de üç gelişme öne çıktı: Biri TBMM Genel Kurulu’nda “İklim Kanunu” teklifinin bazı maddelerinin tüm itirazlara rağmen kabul edilmesiydi, bir diğeri Resmî Gazete’de yayımlanan yönetmelik değişikliğiyle kıyı ormanlarının turizme açılması, üçüncüsü ise henüz Meclis gündeminde olan zeytinlikler, ormanlar ve........
© Birgün
