Kamusallık yeniden kurulurken
Türkiye uzun yıllardır, yalnızca ekonomik değil, aynı zamanda siyasal ve toplumsal bir “kamusuzluk” hali içinde bocalıyor. Toplumun ortak zemini olarak kamusallık yerinden edilmiş durumda. Yurttaşların eşit şekilde söz söyleyebildiği, haklarını ifade edebildiği, birlikte düşünebildiği tüm alanlar, neoliberal yıllarda hem piyasaya açılarak hem de başka türlü siyasal müdahalelerle sistematik biçimde boşaltıldı.
Bu eğitim, sağlık, barınma gibi temel toplumsal ihtiyaçların hem metalaştırılması hem de iktidarın ideolojik tahakkümüne teslim edilmesiyle gerçekleşmişti. Halkın bilgiye, sağlığa, eğitime vb erişimi, bir hak olmaktan çıkarılmış; tüm bunlar piyasa koşullarına veya siyasal sadakate tabi hale getirilmişti.
Onlarca yıldır iktidar emekçilerin, öğrencilerin, kadınların… siyasal ve kamusal alandan dışlanması için elinden geleni ardına koymadı.
Bu nedenle bugün ortaya çıkan siyasal arayışlara bakarken neoliberalizmin çözdüğü ve yok ettiği kapasiteyi geri kazanma çabasının bir parçası olarak nasıl ileri taşıyabiliriz sorusunu da sormak gerekir.
∗∗∗
19 Mart’tan bu yana açığa çıkan tepkilerle, halkın uzun bir süre sonra tekrar bir özne olarak........
© Birgün
