menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

“Adam endokrinci kiralamış”

19 1
14.04.2025

Türkiye’de eskiden de özel hastaneler vardı. Bir kısmı Osmanlı’dan kalma azınlık hastaneleri, bir kısmı daha çok doktorların bir araya gelip kurdukları özel hastanelerdi. Özel sağlık kurumlarının daha yaygın biçimi ise mahalle arasındaki özel dispanserler, polikliniklerdi.

AKP iktidara geldiğinde önce “Bütün hastanelerin kapılarını sigortalılara açtık” diyerek Sosyal Güvenlik Kurumu, SGK’nin kasasını özel hastanelere açtı. Sonra eskiden bıçak parası denilen yasadışı ödeme biçimini ilave ücret adıyla yasallaştırdı.

∗∗∗

“Yasallaştırdı” demem lafın gelişi. Güya “Özel hastaneler SGK’nin belirlediği fiyatın iki katına kadar ilave ücret alabilir” diye sınırlama getirdi ama özel hastanelerin bu sınıra uymayacağı, SGK’nın da özel hastanelerde yıllık yetmiş milyona yaklaşan hasta başvurularını denetleyemeyeceği zaten baştan belliydi.

Nitekim de öyle oldu.

Geçenlerde yazmıştım. Misal; özel hastanelerin kardiyoloji muayenesi için en fazla 336 TL alabilmesi gerekiyor. Oysa benim aradığım özel hastaneler 2 bin TL’den başlayıp 5 bin 500 TL’ye kadar fiyat vermişlerdi.

O yazımda kabaca bir hesap da yapmıştım. İlave ücret soygununun yıllık miktarı yüzlerce milyar TL çıkmıştı.

Neticede özel sağlık sektörü AKP’yle birlikte şaha kalktı. Bir elini SGK’nın kasasına, bir elini hastaların cebine daldırıp büyüdükçe büyüdü. AKP’nin iktidara geldiği yıl 271 olan özel hastane sayısı 565’e, 12 bin 387 olan hasta yatağı sayısı da 43 bin 878’e çıktı.

∗∗∗

AKP döneminde özel sağlık sektörü sadece büyümekle kalmadı, aynı zamanda tekelleşti. Mahalle aralarındaki dispanserler, poliklinikler ortadan silindi, yerlerini beş........

© Birgün