menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Bodrum’dan mavi bir merhaba!

17 24
24.04.2025

“Türkiye’nin en tanınmış tatil yöresi neresidir?” sorusuna verilecek cevapların yüzde doksanı “Bodrum” olur. Herkesin kendine göre bir Bodrum’u vardır elbette. İnsanı içine çeken bu yerleşimi ilk kez görenler “şahane” unvanını verip, ertesi yıl geldiklerinde negatif bir çelengi sulara bırakırlar:

-Bodrum çok bozulmuş!

Bu satırların yazarının da içinde bulunduğu kuşağın Bodrum’la tanıştığı 1970’lerin ilk yarısında “Buraya temelli yerleşilir” hükmünü veriyordu. Oysa o günlerde Azra Erhat Cumhuriyet gazetesinde “Tuhaf giysilerle dolaşan yerli turistlerin” varlığını bozulmuş Bodrum sayfasına yazıyordu!

Bodrum’un turizm alanında vites büyüttüğü yıllarda eski yerleşimcilerden olan İlhan Berk kadersizliğini şöyle açıklıyordu:

-Hepimiz Balıkçı’nın narına yandık!

Bodrum’a ilk yerleşen entelektüel Cevat Şakir Kabaağaçlı, Resimli Ay dergisinde yayımlanan bir yazısı nedeniyle verilen üç yıl kalebentlik cezasını çekmek için buraya gelmişti.

Nasıl geldiğini de Mavi Sürgün kitabında şöyle anlatıyor:

“Milas’tan at sırtında yola koyulduk. Bodrum’a niye atla geldiğimiz merak edilecek; çünkü yol yoktu! Bodrum yollarında, Büyük İskender’in savaş arabalarından -yani 2300 küsur yıldan- beri tekerlek dönmemişti!”

Cevat Şakir Kabaağaçlı cezası bittikten sonra da Bodrum’dan ayrılmaz. Kitaplarını da Halikarnas Balıkçısı adıyla yazmaya başlar.

........

© Birgün