Ucuz yaşam, ucuz oyun
İçinden çıkılmaz bir durumdayız…
Sorun ümitsizliğe kapılmakla ilgili değil. Sorun, ümitsizliği de aşan bir süreç içerisinde sürekli cenazelerde buluşmak.
Bir caminin avlusunda, bir cem evinin bahçesinde, bir kilisenin içinde buluşup kendi iradesi dışındaki sebeplerin yarattığı sonuçlara bağlı olarak devletin veya kurumların güvencesi, koruması altındayken oluşan ihmaller sonucunda ölene karşı acımızı paylaşmak için orada bulunuyoruz.
Çocukları için orada bulunuyoruz; özelleştirme uğruna kontrol mekanizması es geçilmiş rayların altında kalanlar için… Bir kapsüle kurban edilenler için… Okulda olması gerekirken bir sermayedarın iş yerinde makinanın altında kalanlar için… Hayallerinin peşinde koşup iyi bir sporcu olmak isterken takımıyla beraber enkaz altında kalanlar için… Yurt yangınında yangın merdiveni kapısı kilitli olduğundan ölen çocuklar için…
Kadınlar için orada bulunuyoruz; erkeklik histerisi altındaki maço kılıklı adamların hazmedemediği kimliği kontrol altına alıp bir yaşama zorlaması uğruna katledilen kadınlar için… Ekonomik özgürlüğünü kazanıp bir kişilik ortaya koyup yaşam hakkında belirleyicisi olmaya çalışan ve ortaya bir irade koyan kadınlar için… Sistemin asalakları olan eril bedene itaat edilmesi uğruna öldürülen kadınlar için…
Doktorlar için orada bulunuyoruz; ‘çok şükür artık doktor da dövebiliyoruz’ diyebilecek kadar arsızlaşmış alt kültür başlıkların gramer artıklarının sevinmesine neden olabilecek kadar ucuz ölümler. Hastalığın sonucundaki sorunların, ölümlerin çaresi olmaya çalışan fakat sorumluluk altında işlerini yapmalarına karşın........
© Birgün
