Liverpool’un kurumsal oyunuyla başa çıkma
Galatasaray’ın Liverpool’u yenmesini saha içinde kalarak paydaşlarıyla birlikte bir değerlendirme yapmak-bazı konulara açıklık getirmek açısından önemli bir analiz olacaktır.
Her iki takımın sahaya çıkmalarıyla birlikte üzerlerinde oluşan baskıyı yönetmek ve performansını artırmak ve skoru alabilmek için oyunu sistem sadakati üzerinden bir disiplini yönetmek önemli bir ayrıcalık oluşturdu. Bu noktada diğer belirleyici olan, futbolcuların saha içinde sadakatle oyuna bağlı kaldığı sistemi yönetenin, yani antrenörün zihniyetiydi.
Galatasaray açısından kaybetme lüksü olmaması nedeniyle sorumluluğu alan teknik direktör Okan Buruk, doğal olarak maça başlarken daha koruyucu ve riskten kaçınan bir tutuma bürünmesi beklenmekteydi. Bu maç sadece üç puan değil, aynı zamanda mali açıdan bir katma değer yaratmanın yanında, takımın itibarını kurtarma mücadelesi haline gelmişti. İşte tüm olumsuzluklara rağmen, oyunun taktiksel esnekliğinin sınırlı kalmasıyla birlikte rekabete dayalı sürdürülebilir bir direnci mecbur kıldı.
Liverpool’un takım kalite hacmi ve kurumsal kulüp yapısının takım üzerindeki etkisi, bütüncül bir yönetim mekanizması için yapısal örnek olacak tüm argümanları içinde taşımaktadır.
Bu kurgu Liverpool için istikrarı ve sürdürebilir başarıyı yakalamasının gerekçesi olması yanında, şampiyonlukları yakalamasına da neden olmaktadır.
Liverpool oyuncuların-hatta tüm Premier Lig oyuncularının hata yapmamak gibi kaygıları olmadığı gibi, yeteneklerini yaratıcılık ve risk ile sorumluluk alma gibi futbolun en temel unsurlarını çok rahat kullanabilmektedirler. Bu Ligin futbolculara karşı kültürel kurgusunun sağlamakla mükellef bir durumdur.
Süper Lig üzerinden aynı temelde bir değerlendirme yaparsak:........





















Toi Staff
Gideon Levy
Sabine Sterk
Penny S. Tee
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
John Nosta
Daniel Orenstein