Suçunuz oluşturuluyor…
Demokrasinin en ileri noktasına, hoş geldiniz. Burası tam da orası, demokrasilerin ölmek için geldiği, diğer demokrasilerden uzakta, kimsesiz, başıboş, kurak ve çorak bir nokta. Bulunduğunuz noktada her şeyinizle otoritenin boyunduruğu altındasınız. Söyleyeceğiniz her söz, düşünebileceğiniz her fikir, yazabileceğiniz her satır günü geldiğinde aleyhinize kullanılmak üzere size geri dönecektir. Demokrasinin son günlerini yatağında geçirdiği bu sınır beyliğinde her gün başka bir sıkıntı yaşanmaktadır. Sebebi ise büyük ihtimalle biz değiliz, sizsiniz. Bu noktadan ilerisinde, eleştiri, bela okumak, yıllar önce bir yerlerde bulunmak, aleyhinize itinayla cımbızlanacaktır. Sizlere özel tanınan bu ayrıcalıklar silsilesinden biz otorite olarak tabii ki azadeyiz. Biz ne dersek diyelim, kimlere ne istedilerse vermiş olalım, bizi bağlamaz. Bizim bu dünyada hiçbir kusurumuz yoktur. Zaten varsa da çözüm belli: Allah affetsin, millet affetsin deriz, günahımızı çıkarırız, davamıza bakarız. Dava derken çok da bir şey beklemeyin. Nepotizmin, eş dost, çaycı, şoför, akraba kayırmanın, memleketin her metrekare toprağından, suyundan, ağacından hortumla rant çekmenin, illegal yapılarla kol kola, halay çekmenin davamız olduğunu bilmeyen yoktur. Sizin içinse dava, düz dava anlamına geliyor tabii. Bildiğimiz mahkemelerde özel seçilmiş savcılar, hakimler ve işini bilen bilirkişiler (aslında çok da fazla bilirkişi kullanmıyoruz, gününde bir bilirkişi birçok partiyi paketlemeye yetiyor) sayesinde sizi de en kısa sürede parmaklıkların........
© Birgün
