Bahar pazarı
Geçtiğimiz pazar, baharın da verdiği yetkiye dayanarak güneşli güzel bir gün doğmuştu. Ben de hayatta bundan sonra kaç bahara denk gelebileceğimi bilemediğimden hemen evden çıkmak için hazırlıklarımı yaptım. Hazırlık dediysem, tüm bahar ve yaz aylarında giyeceğim kargo şortum ve 3 yılda giye giye tabanlarını tamamen erittiğim ayakkabılarım, Deniz’in tay diyarı Tayland’dan hediye olarak getirdiği Chang Birası şapkası… Bisikletimi alalı 19 yıl olmuş, 19 yıldır kazasız belasız, sapasağlam kullanıyorum. Şimdi başka bir bisiklet almaya kalksam alamam, imkanım yok. Aynı şekilde evdeki bilgisayar ve cep telefonu da bozulursa, inanın ben de bozulurum. Bir süredir işsizim, o yüzden işsiz işsiz takılıyorum. Yani çalışan eşe dosta bakıyorum, onlar da yurt dışına çıkamıyor, vize alamıyor, onlar da mutlu değil, onlar da aynı saçmalıklara maruz kalıyor, üstüne bir de sabahtan akşama köpek gibi çalışıp, karın tokluğuna sürünmeye çalışıyorlar. Hele bir de çocuklu arkadaşlarımı gördükçe, onların yaşadıkları sıkıntıları düşünüp iyice fenalaşıyorum. Bakıcısı, ana okulu, ilk okulu, cemaatlere kol kucak açan milli eğitim bakanlı, her lisesi imam hatip olmuş, üniversiteleri kayyum kaynayan bir eğitim sistemi mi? Almayayım siyasal islamcı please…
Çocuğum olsa, zorla da olsa çalışırdım herhalde. İnsanlar çocuklarını ısıtamadıkları, yeterince besleyemedikleri için hayatlarına kıyıyorlar ülkede. Zaten ülkenin çocukları da açlıktan ve sefaletten güdük yetişiyor artık. Öyle verimli bir dönemdeyiz yani. Çocuk olsan da ayrı dert. Okulda,........
© Birgün
