menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

AKP ile anayasa tartışmak mümkün değil

23 5
01.06.2025

Genelde siyasal gündemimizi bugünlerde 3 başlık belirliyor. Muhalefetin darbe olarak kodladığı 19 Mart süreci. İkincisi AKP-MHP ve Abdullah Öcalan’ın domine ettiği bir çözüm süreci. Adını koymakta da güçlük çekiyoruz çünkü herkes farklı tarif ediyor. Üçüncüsü de sanırım artık gündemimize gelecek olan anayasa tartışması. Her üç tartışma da aynı konuya gelip dayanıyor. Özellikle Erdoğan’ın yerel yönetimlere yönelik kayyum faaliyetini kaldırma bahanesiyle başlattığı ve anayasada yerel ve merkezî yönetim arasındaki ilişkilerin yeniden düzenlenmesine dair işareti. İkincisi, yine Kürt hareketi ile yürüttükleri süreçte meclisi işaret ederek her iki tarafın da anayasa değişikliğini şart olarak öne sürmesi. Son olarak da Türkiye’de sağın genel olarak anayasayla olan sorunu var. Bir taşla üç kuşu da sepete atacaklar. Bu yüzden de anayasa tartışmaları önümüzdeki dönemde de önem kazanacak gibi gözüküyor.

1982 Anayasasını savunan hemen hemen hiçbir kimse yok. Topyekûn olarak 12 Eylül anayasasını total olarak savunması söz konusu değil hiçbir siyasi partinin. Ancak hepimizin derdi aynı mı? Öncelikle şu soruyu sormamız gerekir; anayasa nedir? Çok basit bir soru gibi geliyor ancak AKP’nin bu tarz değişiklikleri geniş kesimler içerisinde meşrulaştırmak için kullandığı şablonu göz önünde bulundurduğumuzda bu soru çok önemli. Anayasalar en basit tanımıyla devletin esas örgütlenmesi, Teşkilat-i Esasi’dir. İkincisi hak ve özgürlükleri güvence altına alır. Her şeyden önce anayasaların arkasında bir toplumsal uzlaşı ve toplumsal sözleşme olduğu varsayılır. O zaman bizim hangi sorunumuz anayasa tartışmasında yankı buluyor, buna bakmamız lazım. Niçin bir anayasa tartışması ihtiyacı hâsıl oldu? CHP mevcut anayasaya uymayanlarla anayasa görüşülmez diyor. Ancak Türkiye’nin tüm sorunları gelip anayasa başlığında bağlanacak. O sebeple hem AKP’nin anayasa hamlesine verilecek tepki hem de genel olarak anayasa fikrini güncellememiz gerekir.

AKP genelde herhangi bir kurumu ele geçirmek, dönüştürmek istediğinde önce o kurumu felç edip çalışamaz hale getiriyor, sonra da “görüyorsunuz değiştirmemiz gerekiyor” diyor. Anayasa tartışmasında da daha özgürlükçü bir hedef gösterip daha baskıcı bir sonuç elde etti daha önce de. AKP’nin yapacağı anayasa, her şeyden önce mevcut pratiğin hukuki güvence altına alındığı bir metin olacak. Mevcut pratik neyse ona uygun bir........

© Birgün