menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Suriye dizayn edilirken Türkiye ne kadar etkin!

70 5
25.01.2025

Suriye’nin emperyalistlerin ve gerici rejimlerin desteğiyle köktendinci unsurlara teslim edilmesinin ardından başlayan yeni süreçte küresel, bölgesel, yerel aktörler ülkede etki alanlarını genişletme peşinde. Suriye’nin geleceğinin şekillendirilmesine dair rekabette aktörlerden birisi de Türkiye. Ankara’nın “yeni Suriye”deki rolü merak konusu. Rejimin Suriye’de ne derece etkin olduğunu sahadaki emarelerden görmek olası.

HTŞ’nin 8 Aralık’ta Şam’ı ele geçirmesiyle Suriye üzerinden fetih naraları atan yeni Osmanlıcılar ilk günden MİT Başkanını Emevi Camii’ne, Dışişleri Bakanı’nı Kasiyun Dağı’na gönderse de Suriye denkleminde işler istenilen şekilde ilerlemiyor.

Suriye sahasının iki başat aktörü ABD ve İsrail. Cihatçıların Şam’a girmesinin önünü açan her iki ülke de Suriye’nin yeni dizaynının temel belirleyenleri. Amerikan emperyalizmi ve İsrail adım adım planlarını hayata geçirirken “cihatçı yönetim” bağlanmış durumda.

Cihatçı yönetimin Dışişleri Bakanı da ilk ziyaretini Körfez monarşilerine yaptı. Önce Suudi Arabistan ardından BAE’ye gitti. Bu ziyaretler sadece ekonomik gerekçelere indirgenemez. Burada bir tercih söz konusu. HTŞ’nin hamisi Körfez ülkeleri. Batılı emperyalistlerin Roma’da kurduğu Suriye masasında da Türkiye yoktu. Ankara, Arabistan’daki ikinci masaya eklemlense de burada da ikinci plandaydı.

Türkiye, Körfez ülkeleri ile Suriye’de bir nüfuz yarışı içinde. HTŞ yüzünü Körfez’e dönerken Ankara gücü oranında bu paylaşımda rol kapma arayışında. Ancak ekonomik darboğaz ve siyasi etkenler nedeniyle oldukça dezavantajlı. Körfez ülkeleri petrodolarlar sayesinde Suriye’nin inşası için daha fazla kaynak ayıracak güce sahip. Arap kimliğinin verdiği avantajlar da unutulmamalı.

22 Ocak’ta The Economist’e konuşan bir HTŞ yetkilisi bu gerçeği şu sözlerle aktarıyor: “Türkiye Suriye ordusunu eğitmek ve donatmak istiyor ama bir başka Ortadoğu ülkesi daha cazip bir teklifte bulundu. Türkiye’ye minnettarız ama kendimizi bir tek kampa koymamıza gerek yok. ”

Körfez’in paraları meselenin sadece bir boyutu. Amerikan-İsrail ittifakı, Türkiye’nin nüfuz alanını genişletmesinin önünde en önemli bariyer. İsrail, Türkiye veya herhangi bir ülkenin Suriye’de nüfuz alanını artırmasını kendi yaşamsal çıkarlarına aykırı görüyor. Kontrollü bir istikrarsızlığın hüküm sürdüğü, merkezi yönetimin güçsüz, hiçbir “dış aktör”ün etkin olmadığı yeni Suriye, Tel Aviv’in ana hedeflerinden.

Saray rejimi Suriye’de kendisine alan açmaya çalışsa da gücü bir yere kadar. Ekonomik yetersizliğin getirdiği handikaplar nedeniyle istediği hamleleri yapmaktan uzak. Suriye’de adım adım Amerikancı bir çözüme doğru yol alınırken çok aktörlü denklemde herkes kendi hamlesini yapıyor. Fırat’ın doğusundaki gelişmeler, SDG-SMO arasındaki çatışmalar bunun yansımaları.

Yeni Suriye’de en önemli........

© Birgün