Aşırı sağı besleyen sosyal demokratlar
Avrupa’da faşizm hayaleti mi dolaşıyor? Kıta’nın lokomotif ülkeleri Almanya ve Fransa başta olmak üzere İtalya, Hollanda, Finlandiya gibi pek çok ülkedeki “aşırı sağcı” yükselişe bakılacak olursa soruya “evet” yanıtını vermemek mümkün değil. Aşırı sağcı, ırkçı partiler bazı ülkelerde iktidarın bir parçası, Meloni örneğinde olduğu üzere bizzat iktidarda olanlar da var. Hükümete dahil olmadıkları yerlerde de etkin muhalefet konumundalar.
Aşırı sağcı, ne faşist hareketler hemen her yerde benzer zemin üzerinden yükseliyorlar. Yabancı düşmanlığı, neo liberal politikaların neden olduğu yıkım, militarist-savaş politikalarının ağırlaşan faturaları. Aşırı sağcı, faşist partiler merkez sağ-muhafazakar ve sosyal demokrat hükümetlerin iflas etmiş politikaları üzerinden kendilerine taraftar devşiriyorlar. Hiçbir şey yapmasalar dahi, Ukrayna savaşındaki pragmatist “mesafeli” tutumları seçmen nezdinde taraftar bulabiliyor.
Ancak madalyonun diğer yüzünde ise bambaşka bir tablo var. Kıta’nın önemli büyük ülkelerinde sosyal demokratlar iktidarda. İspanya’dan Almanya’ya, Danimarka’dan İngiltere’ye, Norveç’ten Slovakya’ya, kuzeyden güneye birçok ülke, kimliklerini kaybedip sağcılaşsalar da “sosyal demokrat” partilerce yönetiliyorlar.
Sağcılaşan, varlık nedenlerinden uzaklaşan sosyal demokratlar, işbaşında oldukları yerlerde yaptıkları ve yapamadıklarıyla aşırı sağın ekmeğine yağ sürüyorlar. Tıpkı yüzyıl önce olduğu gibi. İkinci enternasyonalin, o dönemin köklü sosyal demokrat partilerin yaptığı “hata” ve “ihanet”i tekrarlayarak egemenlerin yanında saf tutmayı tercih ediyorlar. Emeğin, halkların yanında yer almak yerine kendi burjuvazilerinin savaş ve yıkım politikalarını destekliyorlar.
Almanya: Sağa sapmanın hazin hikâyesi
Aralık 2021’den bu yana ülke, Sosyal Demokrat Parti’nin (SPD) liderliğindeki üçlü koalisyon tarafından yönetiliyor. Üstelik SPD’li Şansölye Olaf Scholz’ın başkanlığındaki koalisyonda en güçlü ortakları da Yeşiller. Liberalleri de yanlarına alarak oluşturdukları “trafik lambası” koalisyonu bir önceki merkez sağ Merkel yönetiminden farlı değil. Ve hatta izlenen savaş politikalarına bakılacak olursa daha kötü. 1863’te kurulan dünyanın en eski sosyal demokrat partisi konumundaki SPD, halihazırda 16 eyaletin 11’inde hükümette, bunların 7’sinde başbakanlık ellerinde.
Fransa: Halk Cephesi’nin tarihi zaferi
Fransa’da 7 Temmuz’daki parlamento seçimlerinde aşırı sağa karşı bir araya gelen sol-sosyal demokrat partilerin kurduğu Yeni Halk Cephesi sandıktan zaferle çıktı. Ancak ülkenin liberal cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, seçimin üzerinden iki ay geçtikten sonra hükümeti sol ittifak yerine sağcılara verdi. Halkın iradesi çalınırken seçimin galibi “sol ittifak”ın önemli bileşenlerinden sosyal demokrat Sosyalist Parti, Macron’un bu durumu pasif şekilde izleme yolunu seçti. Boyun Eğmeyen Fransa ve Komünist Parti’nin........
© Birgün
visit website