menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

7 Ekim sonrasının Ortadoğu denkleminde ikinci evre: Dürzilerin özerkliği, Öcalan’ın çağrısı

46 17
06.03.2025

90’ların Balkanları gibi emperyalizmin av sahasına dönüştürülen Ortadoğu’da tarih hiç olmadığı kadar hızlı akıyor. Yüzyıllık gelişmeler adeta yıllara, aylara sığdırılırken 7 Ekim 2023 tarihli Hamas saldırılarının tetiklediği dönüşümün ikinci evresindeyiz.

İlk evre: İsrail-ABD ortaklığı Gazze’yi yerle bir etti, Lübnan’ı yakıp yıktı, lider kadroları öldürülen Hamas ve Hizbullah’ın direnci kırıldı ve sonunda da Suriye köktendincilere teslim edildi. HTŞ liderliğindeki cihatçıların 8 Aralık 2024 tarihinde Suriye’yi ele geçirmesiyle ilk evre de sona erdi.

İkinci evre: Şimdi ikinci evredeyiz. Lübnan içeride Hizbullahsız bir mühendisliğe tabi tutuldu. Dürziler üzerinden Suriye’de planın ikinci aşaması hayata geçirildi. Güney Suriye’de Dürziler Tel Aviv destekli özerklik ilan etti, İsrail Golan üzerinden işgalini derinleştirdi. SDG, HTŞ ile petrol anlaşması yaptı, kurumsal varlığını kabul ettirdi. Bu evrenin en çarpıcı gelişmesi ise 27 Şubat’ta Öcalan’dan gelen “silahları bırakma” çağrısı oldu.

Amerikan emperyalizminin İsrail ile birlikte yeni bir dizayna tabi tuttuğu Ortadoğu’da harekete geçirilen fay hatları bütün bir jeopolitiği sarsarken İmralı’nın “silah bırakma ve kendini feshetme” çağrısına PKK “ateşkes” kararı ile yanıt verdi.

Örgüt, Öcalan’ın çağrısının içeriğine katıldığını ve çağrının gereklerine uyacağını deklare etti. Kendilerine yönelik saldırı olmadıkça hiçbir güçlerinin silahlı eylem yapmayacağı duyuruldu. Örgüt, bunun dışında silah bırakma konusunun ise Öcalan'ın "pratik öncülüğü ile gerçekleştirilebileceğini" ifade etti. "Çağın manifestosu" olarak yorumlanan Öcalan'ın çağrısının, "Bir son değil, tersine yepyeni bir başlangıç" olduğu kaydedildi.

27 Şubat'ta kamuoyuyla paylaşılan çağrının kapsamı ve içeriğine yönelik tartışmalar sürerken Lübnan’dan Suriye’ ve Türkiye’ye yaşanan gelişmeler birbirleriyle bağlantılı. Suriye’de ve Ortadoğu’da Amerikan planı adım adım işliyor.

ABD-İsrail emperyal projesi, Suriye’yi Lübnanlaştırma, Iraklaştırma niyetinde. Suriye’nin komşu ülkeleri gibi etnik, mezhepsel, toplumsal kodları üzerinden içeriden bir siyasal bölüşüme tabi tutmak temel hedef. Bir Amerikan projesi olarak Ortadoğu’nun emperyalist emeller ve İsrail çıkarları ekseninde şekillendirme planının düğüm noktası Suriye.

Merkezi yönetimin güçsüz olduğu, içeriden ayrıştırılan bir Suriye, İsrail’in bölgesel güvenliği için elzem. İsrail Suriye topraklarında işgalini........

© Birgün