İşsizlik ve sanayi üretiminde çelişkili veriler: Tüm sinyaller ‘soğuma’ diyor
Dün TÜİK işsizlik ve sanayi üretimi iki kritik veri yayımladı. Bu istatistiklerin açıklanma takvimi önceden bilindiği için bugünkü yazımı bu konuları yorumlamak üzere planlamıştım. Ancak Temmuz 2024’te sanayi üretimi daralırken işsizliğin düşüyor görünmesi açıkça kuşku uyandırıyor. O nedenle verilere ilişkin değerlendirmeleri siz de şüpheyle karşılayabilirsiniz. Ancak kanıtlayamayacağımıza göre eldeki bilgiler çerçevesinde işimizi yapmaya devam edelim.
Önce şu noktayı hatırlatalım: TÜİK işgücü verilerini aylık istatistikler çok oynak olabildiği için “Üç aylık ortalama” şeklinde yayımlarken, Ocak 2021’de aylık periyotlarla paylaşmaya başladı. Ancak bu istatistikler işsizlik süreleri, eğitim düzeyleri, sektörel dağılım gibi önemli konuları kapsamıyor. O nedenle 2021 Kasım ayından bu yana “çeyreklik” bir rapor da hazırlanıyor. DİSK-AR da istihdama ilişkin değerlendirmelerini üç aylık Hanehalkı İşgücü Araştırması üzerinden yapmayı yeğliyor.
Öncelikle Türkiye’de yapısal bir işsizlik sorunu var. AKP’li yıllarda kaydedilen en düşük oran, 2012’deki yüzde 8,3. Fikir vermesi açısından şu anda ABD’de işsizlik oranı yüzde 4,2 iken, avro bölgesinde yüzde 6,4. Ama daha önemlisi, Türkiye’de 15 ve daha
yukarı yaştaki nüfusun, özellikle kadınların işgücüne katılma oranının düşüklüğü. 2024 Nisan-Haziran döneminde işgücüne katılma oranı yüzde 54,4 iken, istihdam oranı yani çalışma yaşındakilerin işbaşı yapabilenlerin yüzdesi yüzde 49,6 idi. Her iki yurttaşından birinin emeğini bile üretim sürecine katamayan bir ekonominin kalkınma yolunda fazla iddia taşımayacağını sanırım söylemeye bile gerek yok.
Halbuki Türkiye ekonomisinin önünde bir “fırsat........
© Birgün
visit website