Orhan ile Ferdi
Hangi dersti unuttum, müzik sosyolojisi dersi var mıydı, galiba yoktu, popüler kültür işleri de 1980 öncesi bu kadar popüler değildi, neyse, bir dönem arabesk müzik üzerine çalıştım, tabii dönem ödevi olarak da uzunca bir, herhalde 30 sayfa vardı, kitapçık hazırladım. Sınıfta da hocaya, arkadaşlara inlemeli dinlemeli seçkin arabesk külliyatının başyapıtları dahil pek çok şarkı çaldım, üzerine yorum yaptım, görüş aldım.
Olay Ankara’da geçiyor, yıllardan da 1977-78 olmalı, üniversite ODTÜ, bölüm sosyoloji, başta Orhan Gencebay, Ferdi Tayfur, “acısız arabesk”in mucidi Hakkı Bulut, kadın-erkek pek çok arabesk sanatçının şarkı sözlerinden “söylem çözümlemesi” yaptım ama, öncesinde Etlik, Esat, Çankaya dolmuş şoförleriyle, yolcularla, Telsizler halkıyla kısa kısa söyleştik. Kim, neyi, niye dinliyor?
Ülkücülerin Bafra, bizim Birinci sigarası içtiğimiz o günlerde, herhalde arabesk de bundan payını alacak, Ferdi onlara düşecek, Orhan bize kalacaktı! Ne de olsa “İtirazım Var”dı, “Bu zalim kadere, sonsuz kedere, feleğin cilvesine, dertlerin cümlesine.” Öyleyse “Batsın bu dünya” demek gerekiyordu, tamam biz “batsın” demekle yetinmiyorduk........
© Birgün
