menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Çocuklar gibi şen

18 9
09.02.2025

“Şiirimizin üçüncü ve son büyük kalkışması” diyorum ya ona, aslında “şair burda ne demek istiyor?” diye soruyorum, cümle içinde anacak kadar da “şair” sayayım kendimi, asıl şairin “o gün çocuklar gibi şendik” dizesinin tam da bu hali anlattığını, yaşattığını düşünüyorum.

O günden kalan, tazeliğini yitirmeyen, coşkusu çiçeği gibi burnunda, aşka benzer o duygunun telaşı karnında, o baharın pembeliği, allığı yanağında, sabahın çiği bir süs gibi bıyığında, sakalında, saçında, geleceğe havalanan güvercinler omzunda, “günün en güzel saatleri bunlar / yanımda kal” diyen o şiir dudağında, ona bakan, zaman zaman azalıp artsa da umutsuz yaşayamayan, inancının, düşüncesinin genci olanın, “çok şükür çok şükür bugünleri de gördük / ölsem gam yemem gayrı”nın sevinci bakışlarında...

Şenlik olur da... İnsan geri kalır mı, evde kalır mı, iki arada bir derede kalır mı, niye kalsın hem, üstelik davet varken? Şiirin biri “cemi cümle bir sofrada / muhannetlik kalmayana”, diğeri “dostların arasındayız / güneşin sofrasındayız” diye davet ederken!

İster güneşin sofrası diyelim adına, ister Halil İbrahim Sofrası, ister yeryüzü sofrası, bir bahar şenliğindeydik. Parklar sessiz olur, parkları seslendiren, o........

© Birgün