menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Ciğercinin kedisi

59 20
09.03.2025

Mübarek Ramazan günü, günahını almayalım, hiçbir zaman “ben sosyalistim, devrimciyim” filan demedi, olmadığına da şahidiz değil mi ey yazıyı okuyan cemaat? Kişiyi nasıl bilirdiniz dese imam efendi, “laik bilirdik!” dersiniz herhalde, ben de! Solcu olması şart değil ya canım!

35 yıl olmuştur, radyoların, derken özel televizyonların memleket sathında peş peşe ses verip görünmesi, Türkiye’nin şehvetli biçimde konuşmaya başlaması. Ama ne konuşma, “ağzı olan konuşuyor” reklamını anımsatan türden!

Sovyetler Birliği dağılmış, sosyalist ülkeler bir bir çözülmeye başlamış, Türkiye de bu ülkelerden biriymiş gibi, memlekette de eski günlerden bir şikâyet bin küfür çağı açılmış! Eski solcular kuyruğa girmiş itirafta (ve elbette iftirada) bulunmak için! Televizyonlar, parlak dergiler, haftalıklar, gazeteler, beyazlamış saçlarını atkuyruğu yapmış bu eski “büyük devrimci”lerden geçilmiyor! İki gözüm Ahmet Kaya’nın güzelim şarkısıyla, “bu yoldan dönenler oldu / mum gibi sönenler oldu!”” Oluyor!

Yaptıkları işlerden, çektikleri filmlerden, yazdıkları kitaplardan çok, çağın fırsatını yakalayarak gündeme gelip “popüler” olan bu arkadaşların, eskiden olmadığı gibi sonradan da sinemaya, edebiyata, müziğe filan katkıları........

© Birgün