Arkadaşlık dağı
Sevgili Doğan Tılıç’a,
Devrimci Yoldaşıma
***
“Bana bir varmış de
Bir varmış bir yokmuş deme
İçime dokunuyor”
Can Baba gibi düşünüyorum ben de, Doğan,
Fikri’mizce diyeyim bir de,
“Bir zamanlar” demek güzelse de,
“mapusane türküleri” gibi “hüzünlüyse de biraz”
bizim gençler, ikisi odtü’den, hatırlarsın,
“Bekle Beni” demişlerdi, çalıp söylemişlerdi,
Telli’nin kaleminden, Eftal’in ezgisinden,
sesinden Tolga’nın, Çağdaş Türkü, ey gençliği sesimizin!
Sana deme dediğimi benim dediğime bakma,
sen “bir zamanlar” deme yine de,
“bir zamanlar ankara’da” hiç deme,
dersek sanki hiç olmamış,
bir daha hiç olmayacakmış gibi,
içime dokunuyor benim de
Ankara, Yenişehir’de Bir Öğle Vakti orada öylece
donup kalmış gibi, Ölmeye Yatmak’tan
başka yol kalmamış gibi...Yok
öyle değil!
Derlenip dürülmesin Ankara,
derlenip dürülmesin genç ömrümüz,
Enver Gökçe’nin şiirindeyiz
“Fakültenin Önü”ndeyiz daha
Mahir daha, Hüseyin daha, Ulaş daha
Kurtuluş’un ilerisi Cebeci
Mülkiye’nin önünde yeşil yeşil cemseler, polisler,
öfkemiz kırmızı da sesimiz mavi bizim,
arkadaşlığa gelmişiz arkadaşlarımıza
arkadaş arkadaşa kavuşur bir gün dağ dağa,
benim bir gözüm caddede
bir gözüm Ünsal Hocanın penceresinde
kıralım şu kuşatmayı da ben kaçayım
Ünsal Oskay’ın odasına, ey bonkör hoca
bol Adorno, bol Benjamin, bol cigara...
Bana “bir zamanlar” filan deme sakın,
onu bizden sonra söylesinler,
Romalılar gibi, ‘yaşadı’ desinler,
hele ‘devrim için savaştı’ derlerse bir de,
öbür tarafı filan boşver, devrimiz, devrimimiz
daim olur, sen Niksar’da evinizde hür
küçük serçe, ben Eskişehir’de Göçmenevleri’nde
yeniden de yeni çocuk oluruz yine!
Niye “bir zamanlar” diyelim her şey bitmiş gibi,
diriyken inancımız, çarparken yüreğimiz, büyürken umudumuz,
bana “bir zamanlar odtü’de” demesin kimse
ne yaptıysak ne idiysek ne içinsek........





















Toi Staff
Gideon Levy
Sabine Sterk
Penny S. Tee
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
John Nosta
Daniel Orenstein