menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Trump, Almanya’yı hızla değiştiriyor!

25 1
07.03.2025

Almanya’da anayasaya (daha doğrusu anayasa fonksiyonu taşıyan “temel yasa”ya) göre hükümet her yıl milli gelirin en fazla binde 35’i kadar yeni borç alabilir. Bütçe disiplini konusunda en istikrarlı ülkelerin başında yer alan Almanya yıllardır “borçlanma freni” (Schuldenbremse) olarak tanımlanan bu anayasal sınırlamayı tartışıyor.

Liberallerden merkeze onlardan da aşırılara kadar siyasi yelpazenin sağındaki tüm partiler şimdiye kadar bu frenin keskin savunucularıydı. Sol partiler ise bu sınırlamaların tamamen karşısındaydılar. Sosyal demokrat, yeşil ve liberal koalisyon hükümetinin yıkılıp, erken seçime gidilmesi de bu sınırlamalarla ilgili saflaşma nedeniyle olmuştu. Başbakan Scholz, hem Ukrayna’ya askeri yardım hem de hükümet programındaki sosyal harcamalar için bu anayasal engelin gevşetilmesini istiyordu. Hükümetin küçük ortağı liberal parti buna kesin olarak karşıydı. Aslında yeşiller ile liberaller arasında büyük bir fark yoktu.

∗∗∗

“Borçlanma freni” konusundaki saflaşma seçim döneminde de devam etti. Merkez sağın başbakan adayı Merz, ısrarla bu konudaki keskin tutumunu sürdürdü. O da liberaller gibi borçlanma yoluyla değil, silahlanma hariç diğer alanlarda kısıntılara giderek ekonomiye nefes aldırabileceğini hesaplıyor. Sandıktan da buna uygun bir hükümet aritmetiğinin çıkmasını umuyordu. Yeşiller onun bu hesapları için biçilmiş kaftandı, ama olmadı. Sandıktan başka bir sonuç çıktı. İkinci parti olarak güçlenen........

© Birgün