menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

“Hiç anıt yok Babi Yar’da”

21 1
16.03.2025

Yüreğimiz ağzımızda, kulağımız küçük transistörlü radyodaydı. Gücünü halktan değil silahlardan alan bir general seçilmiş Başkanı Moneda’da hapsetmiş, ABD’nin açık desteğiyle iktidarı ele geçirmişti. Salvador Allende, yürekli sosyalist Başkan Moneda’da direniyor, teslim olmayı reddediyor, ölümü bir avuç dostuyla birlikte karşılamaya hazırlanıyordu. Ölmeden önce radyodan yaptığı son konuşmayı dinliyorduk. Biz de yine beş generalin azıcık demokrasiyi tatil ettiği ülkenin oraya buraya sığınmış gençleriydik. Bizim yüreğimiz de orada Moneda’daydı. Sonra büyük bir üzüntüyle, kolay geçmeyecek küllenmeyecek bir hüzünle kapattık radyoyu. Ama içimizdeki sesi Allende’nin hiç susmadı. Dünyanın hemen her yerinde Şilililerin acıları dile geldi. Her yerde, her yıl kitlesel toplantılarla zulmünü sürdüren General Pinochet lanetlendi. Biraz sonra sözünü edeceğim Rus şairi “bir başkasının acılarını paylaşmak yalnızca kendi hesabına acılar taşımaktan daha soyludur, fakat başka bir insanın acılarına katılmak, eğer somut yardıma ya da en azından yardım girişimine dönüşmemişse metelik etmez,” diye yazmıştı. O şair, 1985 yılında Madrid’te Şili Halkıyla Uluslararası Dayanışma Konferansına delege olarak katılan ve dayanışmanın tam da onun anlattığı gibi gerçekleştiğini anlatan, “bu olayı içim titremeden anımsayamıyorum” diyen Yevgeni Yevtuşenko’ydu.

***

Konferansı anlattığı yazısında Yevtuşenko, katılanların meslekleri ve politik görüşleri bakımından farklı insanlardan oluştuğunu vurgular; bu gibi durumlarda ortak bir fikrin herkesi sarmasının kaçınılmaz olduğunu söyler. Sözleri neredeyse tüm zamanlar için benzer durumlarda geçerli bir ilkeyi anlatır. “Hiçbir politika insanlıktan daha önemli değildir; hiçbir meslek, kişinin insanlık için duyduğu sorumluluğu hafifletmez ve insanlık aleyhine işlenmiş en aşağılık uygulama şu anda Şili’de var olandır.” “Bu büyük toplantı bittikten sonra yayınlanan ‘kızgın’ bildiri neredeyse kendi kendine yazılmış izlenimi uyandırıyordu” diye yazdı Rus şair. “Biz kesin olarak Şili’deki rejime destek olan, onu kıtadaki barışı tehdit eder hale getiren ve tüm Şilili demokratların savaşımını güçleştiren bütün kurumlar ve hükümetleri lanetliyoruz, suçluyoruz.” Gerçekten de kızgın, ateş gibi değil mi bu cümleler? Toplantıdan sonra bir konsere giden ve yüreği çarparak Şilili gençlerin şarkılarını dinleyen Yevtuşenko, şarkıcılardan birisinin sözlerini aktarır: “Siyah panço giymiş gençlerden birisi ansızın, müziği kesti ve konuşmaya başladı. ‘Lanet olsun’ anlamına gelen güzel........

© Birgün