Enflasyonla mücadelede çıkmaz sokağa girdik
Korkulan oldu: Eylül enflasyonu yüzde 3,2 ile beklentileri bir kez daha belirgin biçimde aştı. Ama mesele artık bir aylık veriden ibaret değil. Türkiye, enflasyonla mücadelenin sadece para politikasıyla yürütülemeyeceği bir eşiğe dayanmış durumda. 2023 seçimleri öncesinde uygulanan, gelir dağılımını bozan ve büyük bir servet transferine yol açan politikalar, fiyatlar genel düzeyini bir anda yüzde 60–80 bandına taşımıştı. O dönemin yapay refah ortamı, bugün kalıcı fiyat katılıkları ve bozulmuş beklentiler olarak ekonomiye geri dönmüş durumda.
Yıllık enflasyon eylül ayında yüzde 33,3’e tırmanırken çekirdek göstergelerdeki gevşeme yok denecek kadar zayıf. Enerji ve gıda hariç tutulan C-endeksi dahi aylık yüzde 3,2 arttı. Üretici fiyatlarındaki yüzde 2,5’lik artış ise maliyet sarmalının artarak sürdüğünü gösteriyor. Özellikle gıda fiyatlarındaki yüzde 4,6’lık sert yükseliş, eğitim ve kiralardaki çift haneli artışlarla birleşince fiyatlama davranışlarında kökleşmiş bir inatçılığı açığa çıkarıyor.
Bu tablo, enflasyonun artık sadece faizle çözülebilecek bir sorun olmaktan çıktığını söylüyor.
Son iki yıldır pozitif reel faiz verilerek TL’ye yönelmesi beklenen “carry trade” sermayesinin kısa vadeli etkisi, TL’yi bir miktar güçlendirse de enflasyonun kök nedenlerine dokunmadı. TCMB rezervlerini bu sayede doldurdu, ancak faiz yüküne katlanarak artan birikimin de siyasi amaçlar için kullanıldığını 19 Mart’tan bu yana tecrübe ettik. Üstelik yüksek faizle gelen bu tip sermaye akışı........





















Toi Staff
Gideon Levy
Tarik Cyril Amar
Stefano Lusa
Mort Laitner
Sabine Sterk
Robert Sarner
Andrew Silow-Carroll
Constantin Von Hoffmeister
Ellen Ginsberg Simon
Mark Travers Ph.d