Ölüm, ihmal, cezasızlık
Kaybolduğu günden yaklaşık üç hafta sonra cansız bedeni bulundu 8 yaşındaki Narin’in. Amca, aynı zamanda köyün muhtarı Salim Güran, anne Yüksel Güran, ağabey Enes Güran ve komşu Nevzat Bahtiyar, iştirak halinde çocuğu kasten öldürmekle suçlandı. Asıl failin kim olduğu ve cinayetin neden işlendiği iddianamede yoktu çünkü Narin bulunana kadar geçen zamanda deliller kaybedilmişti. Cinayetle suçlanan aile üyeleri, jandarmayla birlikte Narin’i arama çalışmalarına katılmıştı. Olayın başından itibaren şüpheli görülmemeleri büyük bir ihmaldi. AKP Diyarbakır Milletvekili Galip Ensarioğlu, Hizbullahçı olduğu söylenen Güran ailesi için “40 yıllık dostluğumuz var” demişti. Siyaseti konudan uzak tutmak gerektiğini eklemişti. Küçücük bir çocuk köyünde, evinde, aile içinde öldürüldü. Türkiye’nin dikkat kesildiği davaya ilişkin bu hafta açıklanan 950 sayfalık gerekçeli kararda yazan şu: Narin’i kimin ve neden öldürdüğü bilinmesine karşın, cinayet organize bir şekilde gizlendi. Ailenin sosyal ve siyasi bağlantılarının buna olanak sağlayabileceğinden şüphe etmemek için var mı geçerli bir sebep?
***
2022’nin Aralık ayında eski Ülkü Ocakları Başkanı Sinan Ateş Ankara’da öldürüldü. Tetikçileri İstanbul’dan iki polisin getirdiği ortaya çıktı. Cinayeti azmettirmek ve tetikçiyi kaçırmakla suçlanan kişi, Tolgahan Demirbaş, eski Ülkü Ocakları yöneticisiydi. Ortaya çıkan yazışmalara göre Ülkü Ocakları Genel Başkanı Ahmet Yiğit Yıldırım, Demirbaş’tan Sinan Ateş’e ait konum bilgilerini istemişti. Buna göre Demirbaş, eski MİT üyesi olduğu iddia edilen Çağlar Zorlu’dan........
© Birgün
