Madenciye zulüm Fernas’ta devam ediyor
İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi’nde, patlayan lağım suyunu temizlemesi için indirildiği kanalizasyonda kaptığı enfeksiyon nedeniyle karaciğer yetmezliğine yakalanan taşeron işçisi 28 yaşındaki Zafer Açıkgözoğlu’nun ölümünün üzerinden 10 yıl geçti. Açıkgözoğlu, işe yeni başlamış tecrübesiz bir işçiyken gerekli eğitim ve ekipman verilmeden, görevi olmayan bir işi yapmaya zorlanmıştı. İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi’nden (İSİG) Avukat Onur Deniz, aradan geçen onca zamana rağmen, olayın iş kazası olup olmadığının belirlenemediğini ve hukuki sürecin devam ettiğini söyledi. Zafer Açıkgözoğlu, ölmeden önce iş arkadaşlarına yazdığı mektupta, “Biliyorum arkamdan iki gün ağlayıp üçüncü gün unutacaksınız” demişti. Başlayan dava sürecinden de umutlu olmadığını yine kendi cümlelerinden anlıyoruz. “Hastane yetkilileri bizden daha yüksekler, daha üstünler, belki onlar kazanırlar. Elden ne gelir ki! Biliyorum, unutacasınız. Hayatınıza hiçbir şey olmamış gibi devam edeceksiniz. Benden önce her sene ölen bin 500 işçi gibi. Soma’da ölen 301 maden işçisi gibi.”
***
Emek ve meslek örgütleri AKP’nin sağlıktan madenciliğe çeşitli alanlarda gerçekleştirdiği taşeronlaşma ve piyasalaşma hamlesinin ölüm getireceği konusunda defalarca uyarmış ancak Türkiye siyasi tarihinin en sermaye dostu iktidarı olan AKP, işçileri örgütsüzleştiren ve güvencesiz koşullarda çalışmaya mecbur bırakan bu sistemin inşa edilmesi için elinden geleni yapmıştı. Çabalarının karşılığını, Türkiye’yi Avrupa’nın en fazla işçinin öldüğü ülke yaparak........
© Birgün
visit website