menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

“Onurlu yaşamak meselesi bu”

27 7
23.03.2025

Fethullah Gülen’in, “mezardakiler bile ‘evet’ oyu kullansın” dediği 2010 Anayasa değişikliği referandumuyla ilgili dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, 12 Eylül ve vesayetçi anlayışla hesaplaşılacağını söylemişti. Erdoğan, “Bu ülkede bir daha darbelerin yaşanmaması, demokrasinin kesintiye uğramaması için” ‘evet’ kampanyası yürütüyordu. Anayasa Mahkemesi (AYM) ve Hakimler-Savcılar Yüksek Kurulu’nu yeniden yapılandırmayı içeren 2010 Anayasa değişikliği taslağı halk oylamasına sunuldu. ‘Evetçi’ iktidar, bürokratik vesayetin kaldırılacağını söylerken, ‘hayır’ cephesi AKP’nin yargıyı tamamen denetimi altına alacağı konusunda uyarıyordu. Sandıktan ‘evet’ çıktı. Erdoğan, sürece destek veren ‘okyanus ötesinden kardeşlerini’ kutladı ve teşekkür etti. Bundan sonra demokrasi ve temel hürriyetlerin kuvvetleneceği iddia edildi. Ancak 2016 yılında Cemaat, kanlı bir darbe girişimiyle yönetime el koymaya kalktı. Ardından tartışmalı kayyım uygulamaları başladı. 2010’un devamı niteliğindeki 2017 referandumuyla da mühürsüz oylar sayılarak Türkiye’de rejim değişikliğine gidildi.

∗∗∗

Referandum sonrasının en tartışmalı görüntülerinden biri, 30 Ağustos resepsiyonunda dönemin AYM Başkanı Zühtü Arslan’ın, Erdoğan’ın önünde eğildiği fotoğraf olmuştu. Daha önce de dönemin Danıştay Başkanı Zerrin Güngör, Erdoğan’ın karşısında düğmesiz cübbesini iliklemeye çalışmıştı. Güngör, yargının taraflı olduğunu reddetmiş ve “Yargı şimdiye kadar hiç bu kadar tarafsız ve bağımsız olmamıştı”........

© Birgün