Yozgatlı adalet istiyor: Turpu saraya bırakıyor…
Yarın, TBMM’nin kuruluşunun 105. yıldönümü.
“Hâkimiyetin Kayıtsız Şartsız Milletin” olduğunu dünyaya ilan ettiğimiz önemli bir gün!
Atatürk’ün emanet ettiği Türkiye Cumhuriyeti’nin açık ifadesi olan, halkın egemenliği ve onu yaşatacak olan çocuklara verilen en büyük armağan…
“Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı” kutlu olsun…
Emperyalist yayılmacılığı durduran, işbirlikçi padişahların değil, halkın egemenliğini kurmak adına savaşan, laik demokratik, sosyal hukuk devletinin ilk adımını atan Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarını minnetle anıyoruz. Ancak buruk bir sevinç yaşadığımızı da eklemeliyiz. Çünkü, yurttaşı kul kabul eden, halkı ümmet yerine koyan, Cumhuriyet’in tüm ilerici unsurlarını yok eden, devrimleriyle çatışan, kurumlarını bozan ve en vahimi de Modern Cumhuriyeti, emperyalist işbirlikçilerine teslim etmeye çalışan bir anlayışın, 22 yıldır tasallutunda yaşıyoruz. Bu yapı rejimi değiştirdi, insanlarımızın can ve mal güvenliğini yok etti, ekonomiyi çökertti, işsizlik ve açlığı kalıcı hale getirdi, ülkemizi kapitalist sömürüye teslim etti, dünyadaki itibarımızı sıfırladı, kadın ve gençlerin geleceğini kararttı. Açtıkları “Cihat” bayraklarıyla önce, demokrasi ve hukuk kavramlarını yok ettiler sonra da aç ve çaresiz bıraktığı halkın elinden egemenliğini almaya çalıştılar. Türkiye’de yaşayan milyonları şimdi, “ucube bir sisteme biat eden” insanlar olarak tutmaya çalışıyorlar. Üstelik, “egemenlik bayramı” öncesinde, halkın seçtiği insanları tutsak olarak cezaevlerine atma gafletinde bulunuyorlar. 16 milyon İstanbullunun hem de 4 defa büyük farkla seçtiği, Ekrem İmamoğlu ve seçimle gelen belediye başkanı arkadaşlarını asılsız, mesnetsiz, kim ve ne çıkar peşinde koştukları bizce meçhul gizli tanık adlı kişilerin yalan ve iftiralarıyla hapislerde tutuyorlar. Tutuklayarak özgürlüklerini ellerinden alıyorlar. Yani halkın egemenliğini, zorbalık yaparak........
© Birgün
