Yaşasın 1 Mayıs!
Bugün 1 Mayıs.
İşçinin emekçinin bayramı… Ama böyle mi? Bu ülkede “1 Mayıs 1977 katliamı” yapıldı. Bırakın emekçinin bayram yapmasını, yaşamasını bile istemeyen bir vahşi sermayenin varlığı, o gün tarihe geçti… Taksim Meydanı kana bulandı! 34 genç ve emekçi öldü… İçimizdeki acı son bulmadı… Emekçiyi gözünü kırpmadan öldürenlerin ve alanı kana bulayanların kimler olduğu o gün belliydi, bugün, onların anlayışı başımızda… Ve emek sömürüsü hala devam ediyor…
***
Dünkü BirGün gazetesinin manşeti “Bir ülke düşünün üçte biri işsiz!” 22 yıllık iktidarın Türkiye’yi getirdiği durum, bundan iyi anlatılamazdı. İşin daha da kötüsü, iş bulmuş çalışanların tamamına yakını aldığı parayla geçinemiyor! Çalışma saatleri belli değil, sosyal güvencesi yok, tam bir emek sömürüsüne tabii tutuluyor… Basiretli olmayan bir devlet kuruluşu var. TÜİK… Dünyanın alay konusu… Oysa istatistik bilimi, doğru bir şekilde veri toplama ve toplanan verileri bilgiye dönüştüren bilimdir. Ülkelerin bugünden yarına gidişini belli eder…” Ancak, “Siyasi ahlak ve hukuk dışılığı seçen” Siyasetçinin de en rahat kullandığı bir kurumdur… Tıpkı bizde olduğu gibi isterlerse her şeyi tozpembe gösterebilirler… Günümüzde TÜİK, halkı aldatmak adına kullanılıyor.
Bu nedenle, “istatistik dünyasında “verilerine inanılmayan, güvenilmeyen ve saygınlığını kaybeden bir kurum haline dönüştü…........
© Birgün
