Değerlerin yok olmasına izin vermeyelim…
Bir ülkede, adaletin oluşması konusunda kuşku varsa, yargılama bağımsız ve tarafsız değildir. Ve o ülkede İnsanların yaşam hakkı da elinden alınmış demektir. Demem o ki, hakkın, özgürlüğün olmadığı ve hukukun işlemediği bir yerde yaşamda bitmiştir. Çünkü, kimsenin can ve mal güvencesi yoktur ve orada demokrasi de insana saygı da yok edilmiştir.
16 Nisan 2017’de hileli Referandum sonrası Türkiye, “ucube” bir sistemle yönetiliyor! “Cumhurbaşkanı hükümet sistemi” denilen ve dünyada benzeri olmayan rejimde fren ve denetim sitemi kalkmış, yasama yargı ve yürütme erkleri, yani güç, tek bir kişinin eline geçmiştir. Ayrıca bu “tek adam” kendisine göre devletin tüm kurumlarını değiştirme, düzenleme ya da bozma gibi haklara da sahip olunca ülke, bir kişinin bilgi, duygu ve egosuna teslim edilmiş olmuştur.
∗∗∗
Bugün yaşananlar “ucube sistemin” getirdiği amorfluktan kaynaklanmaktadır.
Yani, kendine özgü biçimi bile olmayan” bir düzende yaşamak zorunda bırakıldığımız gerçeğini artık görmemiz gerekmektedir.
Sabaha karşı yapılan ev baskınları, hukuka ve insanlığa uymayan tutuklama şekilleri, gençlere gösterilen şiddet, gerekçesiz tutuklama ve delil uydurma düzeni, bu sistem yüzündendir. Çöken ekonomi, aç kalan yurttaş, okula gidemeyen çocuk ve geleceği karartılmış bir toplumun nedeni, yine bu yanlış sistemin sonucudur.
∗∗∗
Ekrem İmamoğlu ve CHP’li Başkanlar, PM üyeleri, eski milletvekilleri, bürokratlar, Ümit Özdağ, Selâhattin Demirtaş, Osman Kavala ve özgürlük isteyen gençler ve de isimlerini sayamadığım yurtsever siyasiler, cezaevinde tek bir nedenle bulunuyorlar! Bu ucube Sisteme karşı, demokrasi, hak ve özgürlük mücadelesi........
© Birgün
