menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Bu ülke umudumuz üzerinde yükselecek

31 36
01.04.2025

Şeker Bayramının üçüncü günündeyiz…

Bayramlaşmaya gelenlere, yolda, dükkanlarda rastladıklarıma "Bayram nasıl geçiyor?” diye sordukça birbirine tıpatıp benzeyen cevaplar alıyorum…

“Nerede o eski bayramlar? Şimdi torunlardan, çocuklardan kaçar olduk. Her şey öyle pahalı ki ne yapacağımızı şaşırdık…” Evet! Hayat çok pahalı…

Gelir ise çok çok az! Yurttaşlarımızın yüzde 60’ı açıklık sınırı altında yaşıyor… Yakın akrabaları olmasa sokakta dilenir halde olacaklar…

***

Eski bayramların en önemli ikramı evde yapılan “baklavaydı.”

Elif Halam, "Bayramlarda gelenlerin ağzı tatlansın" diye küçük bir tepsi gönderirdi…

Ailemizin güzel geleneklerinden biriydi… Bu kez Elif Halamdan tepsi gelmemişti. Bayramlaşmada sordum. “Bu bayram kaç tepsi baklava yaptın hala?”

Acı acı gülümsemeyle bana baktı ve dedi ki, "Ah yavrum, tepsi tepsi baklava yapacak kadar gelirim mi var? Portakal para etmedi. Sebze toprakta kaldı. Gelenek devam etsin diye size ve çocuklara küçük kutular yaptım. Halimizi saraydakilere söyle, köylünün durumu çok kötü…"

***

Atatürk Cumhuriyetinin çalışkan, mert ve çağdaş köylü kadını Elif Halam, ülkesine bağlıdır ve daha iyi koşullarda yaşamayı hak etmektedir… Ama, bir soruyorsunuz, bin ah işitiyorsunuz! 22 yıllık AKP iktidarı, kentliyi de köylüyü de ezip geçti…

***

Elif Halamın iki torunu İstanbul’da üniversite öğrencisi… CHP’nin öncülük ettiği Saraçhane toplantılarına katılmışlar. İlk gün heyecanla olayları anneannelerine anlatmışlar… Elif Hala onları destek vermiş. “Daha da çoğalarak gidin” demiş…

İkinci gün, Güvenlik güçlerinin saldırılarını TV’lerden öğrenince telefona sarılmış, torunlarını teselli etmiş, “Aman caymayın, gazdan korkmayın, hakkınızı aramak için daha kalabalık gidin” diye hem destek hem de öğüt vermiş…

***........

© Birgün