AKP’nin ete kemiğe bürünmüş hali: Mesut Özil
15 Ekim 1988… Almanya’nın Gelsenkirchen kentinde adı Mesut Özil olan bir çocuk doğar. Ailesi 1960’lı yıllarda Zonguldak’tan göç etmiş bir ailenin çocuğu olan Mesut, futbola karşı olan yetenekleriyle dikkat çeker. Henüz 7 yaşında Westfalia 04 Gelsenkirchen’in junior takımında yeşil sahalara adımını atan Özil, yetenekleriyle diğer çocuklardan ayrışır. Sırasıyla 13 yaşında Teutonia Schalke-Nord, Falke Gelsenkirchen’de de oynayan Mesut henüz 12 yaşında bölgenin oyuncu çıkarmakla meşhur olan Rot-Weiss Essen takımına transfer olur.
Essen’de 5 yıl geçiren Özil, 17 yaşında ilk büyük adımını atar ve Almanya’nın en köklü camialardan biri olan Schalke 04’e transfer olur. İlk sezonunda Schalke’nin alt yaş kategorisinde forma giyen ve bu kategoride şampiyonluk yaşayan Özil bir sonraki sezon A takım kadrosuna dahil edilir. Schalke’de 30 maça çıkar ve pek de isteneni veremez 2007-2008 sezonun devre arasında 5 milyon avro bonservis bedeliyle Werder Bremen’e geçer.
Yeşil-beyazlı takımda gerçek potansiyelini göstermeye başlar ve bu potansiyel hemen hemen çoğu futbol otoritesi tarafından çok yüksek görülür. Werder Bremen formasıyla 108 maça çıkar, 18 gol kaydeder, 54 asist yapar. Oyun görüşü, zekâsı ve tekniği herkesi çok etkiler. İdolü Zidane gibi sahada çok rahat hareket eden ve takım arkadaşlarını rahatlatan bir 10 numarayı görürüz onu izlerken. Bu süreçte milli takım tercihini de yapar, o tercih Almanya olur. Yaptığı tercih özellikle Türkiye’de çok tartışılır. Dönemin Milli Takım Teknik Direktörü Fatih Terim her zamanki gibi hamasi üslubuyla yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullanır:
“Bir ara tutturdunuz Mesut. Yav adam gelmek istemiyor dedik. Kimse inanmadı istemedi onu dedi. Ben diyorum ki eğer ben bir insana ricayla Türk milli takım formasını vereceksem işte o zaman beni burada çarmıha gerin. Bu forma bizim formamız. Bu forma bu ülkenin forması. Bu forma dünyanın her tarafındaki Türklerin forması. Onun için bunu isteyenler giyecek. Giymediği zaman üzülenler giyecek. Bir şans var bunun dışında. Beni bu görevden alırsanız başkaları nasıl bakarsa öyle bakar. Ama ben olduğum sürece burada bundan sonra bunu isteyerek, ölerek, bayılarak sevenler, isteyenler giyecek’’
Terim’in hamasi ve popülist açıklamalarına karşı Mesut konuya daha rasyonel ve gerçekçi yaklaşır:
“Hayatımda Türkiye'den daha fazla zamanı İspanya'da........© Birgün
