Güneş Buluta Girdi*
Geçen gün dijital dizi ve sinema platformlarından birinde -hem de bir gerilim filminin ortasında- istediği filmi çekmeye çalışan bir yönetmen, arkadaşlarının tüm karşı çıkışlarına rağmen şöyle bir cümle kurdu. “Ben onların istediği değil hak ettikleri filmi çekeceğim.” Onlar diye söz ettiği izleyiciler de olabilir, iktidar da olabilir, meslektaşları da, gerici bir kesim de… Bilemiyorum ama ben bu söze bayıldım.
Tamamen olmasa da sanata bakışımı yansıtan bir cümle. Ben belki hak etmek yerine istediğim sıfat fiilini -bunu da yeni öğrendim- tercih ederdim ama “hak etmek” fikri bundan sonra “Sanat toplum için mi sanat için mi“ döngüsünden kurtarabilecek bir yaklaşım gibi geldi bana. Tabii ki benim için de sanat tartışmasız toplum içindir. Ama hangi toplum?
Ben şarkılarımı ilk önce kendime yapıyorum. Ve de şarkılarımın en güzel hali onu ilk kez çalıp söylediğim anlar. Hiçbir alkış almadığım, kimsenin fikrini belirtmediği o çıplak hal. O zaman yaptığım müziğin sanat olduğunu varsayarsak sanat ne toplum ne de sanat için. Sanat kendim için…
Müzik, beni sağaltan, değerli kılan, yaşamıma anlam katan, benim için hiçbir tanımla sınırlanamayacak bir sonsuzluk deryası. Ben önce kendimin seveceği şarkılar yapıyorum sonra........





















Toi Staff
Gideon Levy
Tarik Cyril Amar
Stefano Lusa
Mort Laitner
Sabine Sterk
Robert Sarner
Andrew Silow-Carroll
Constantin Von Hoffmeister
Ellen Ginsberg Simon
Mark Travers Ph.d