menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Başkaldıranlar

15 1
11.04.2025

Mart ayında Tatbikat Sahnesi’nin sahneye koyduğu “Cehennem” adlı oyunu izledim. Elvin ve Erdal Beşikçioğlu’ nun birlikte yönettiği oyunun merkezinde etkileri sorgulanan bir dijital oyun ve buna bağlı pedofili hikâyesi vardı. Derin karanlık bir dijital oyunda dağınık insan halleri karşımıza çıkıyor, sanal dünyadaki eylemlerin gerçek yaşamdaki karşılıklarına ayna tutuyordu. Gerçeklik duygusunun temelini sarsan bu hikâyede dijital oyunun ahlak ve yasalar düzleminde bireyi yaralayıcı yönleri soruşturulurken sorgulayıcı iradeyi zedeleyen, onu suç ve hazzın bir parçası haline getiren etkilerini izledik. Çocukları korumak gibi bir önceliğe sahip olsak da karanlığın teknoloji çağına doğanlardan ziyade çağa geçiş yapan yetişkinleri daha olumsuz etkilediğine dair düşüncülerimi gözden geçirme olanağı buldum. Jeniffer Haley yazdığı oyunda sanal dünyadaki yaptırımsız kalan her tür olumsuz eylemin gerçek yaşamda insanda yarattığı büyük yanılgılara dikkat çekmiş. Oyunu Gülay Gür dilimize kazandırmış. Ünsal Coşar, Elvin Beşikçioğlu, Zeynep Ekin Öner, Adem Aydil ve Selin Tekmen oyunculukları ile kitleyi insani ikilemlerin içine çekerken, Barış Dinçel’in dekorda kullandığı sallanan at ve paravanlar masum olduğu kadar tekinsiz bir etki yaratmış. Can Akyürek’ın kullandığı video mapping tekniği ile örüntüler tamamlamış.

Neyin doğru neyin yanlış olduğunu ayırt edemediği dünyada insan kimliğini nasıl tanımlar? Her şeyi yapabildiğimiz ve asla bunların diyetini ödemediğimiz bir bilgisayar oyununun organik versiyonu gibi değil mi toplumumuzda cereyan eden olaylar? Hırsız da katil ve istismarcı da nicedir yüzsüz, korkusuz ve tehditkar. Adaletin bir türlü tecelli edemediği toplumda anneler, babalar, dostlar, arkadaşlar hukukun vereceği emsal kararlar için çırpınıyor fakat yetkide bağımsızlık yitimi haklı beklentilere darbe vuruyor.

Bugün bahsedeceğim kitaplarda insan yaşıyor, insan şaşıyor, insan........

© Birgün