Tekerrür çemberini kırmak
İktidarın tarihi bir yenilgi aldığı yerel seçimlerin üzerinden neredeyse 5 ay geçti. Bu zaman zarfında, iktidarın hezimetinin ana nedeni olan ekonomik ve sosyal durum daha da kötüleşti. Artan hayat pahalılığına karşın maaşlarına ara zam alamayan mavi ve beyaz yakalı emekçileri, yaz sıcağından çok yaşam şartları kavurdu.
Yurttaşlar artık tatilden-seyahatten, gezmeden-tozmadan, giyim-kuşamdan, sosyal aktiviteden vs geçti, karnını nasıl doyuracağını, başını soktuğu evin kirasını nasıl ödeyeceğini düşünüyor. Sinir, stres, huzursuzluk ve kaygı da cabası… Yakın gelecek de bu açıdan pek umut vadetmiyor.
Ülke siyaseti ise başka bir mecradan akıyor. Yerel seçim sonrası ortaya atılan yumuşama-normalleşme lafları, politik gündem ile memleketin gerçekleri arasındaki senkronizasyonu hepten bozdu. Kötü yönetilen ve her şeyin raydan çıktığı bir ülkede iktidar ile muhalefetin neden normalleşmeye çabaladığını, yumuşamanın var olan sorunlara ne gibi bir faydasının dokunacağını kimse anlayamadı.
Hadi AKP zaman kazanmak, mevcut şartlar altında muhalefeti belli bir hareket alanına sıkıştırmak istiyordu da CHP neden buna razı geldi? Karşı mahalleye ulaşmak ve önyargıları kırmak için muhalefetten taviz vermeye, yelkenleri suya indirmeye gerek var mıydı? Hem de etkin bir muhalefete en çok ihtiyaç duyulan zamanda… Ayrıca CHP’nin muhafazakâr kesimlere ulaşma planını,........
© Birgün
visit website