Mağlupların ortaklığı
CHP İstanbul İl Başkanlığı’na bir asliye hukuk mahkemesi tarafından kayyum olarak atanan ve binlerce polis eşliğinde CHP İstanbul’un binasına giren Gürsel Tekin, “kayyum olmadığı” görüşünde. “Biz çağrı heyetiyiz” diyor ama bu “çağrıyı” (her neyin gereğiyse artık) yapması için kim tarafından ne amaçla görevlendirildiği konusunu es geçiyor.
Tekin kendisine, kimsenin ona vermediği bir misyon biçiyor: Partiyi kucaklaştırma. Fakat CHP, toplumsal destek açısından tarihinin en parlak dönemlerinden birini yaşıyor. 47 yıl sonra seçimlerde birinci parti oldu. Adayları, Erdoğan’dan fazla teveccüh görüyor. Her hafta memleketin dört bir yanında on binlerce yurttaşı bir araya getirerek eylemler düzenliyor. Kucaklaşmaya, bütünleşmeye ya da iç barışını sağlamaya ihtiyacı olan bir partiymiş gibi durmuyor.
CHP kitlesi ve kadrolarıyla, genel merkez etrafında yüksek bir birliktelik kazanmış durumda. Haliyle Gürsel Tekin bir çelişki bunalımı içinde. Kimsenin kendisinden böyle bir talebi olmamışken, partide “abi” rolüne soyunup “küsleri barıştıracağım” sloganıyla kayyumluk görevini meşru bir kalıba sokmaya çalışıyor. Ne partinin seçilmiş yönetiminin ne de yetkili bir kurulunun ondan böyle bir talebi var ama o kaynağını açıkça söylemediği bir “görev bilinci” ile hareket ediyor.
Tekin kendi kariyer........





















Toi Staff
Gideon Levy
Tarik Cyril Amar
Stefano Lusa
Mort Laitner
Sabine Sterk
Robert Sarner
Andrew Silow-Carroll
Constantin Von Hoffmeister
Ellen Ginsberg Simon
Mark Travers Ph.d