Her zehrin bir panzehri var
Yerel seçimlerin ardından başlayan “normalleşme-yumuşama” süreci için “Erdoğan tekrar saldırıya geçeceği güne kadar zaman kazanmaya çalışıyor” tespitinde bulunanlar haklı çıktı.
Aldığı yenilgi sonrası karşısından esen güçlü rüzgârı muhalefeti dizginleyerek kesen Erdoğan, derin geçim krizi başta olmak üzere bir yığın sosyal ve siyasi soruna rağmen sokağın suskun kaldığı atmosferde, Suriye’de Esad’ın devrilmesinin kendisine kazandırdığı enerjiyle arkasına sakladığı sopayı yine meydana çıkardı.
Yeni kayyum/görevden alma sürecinin öncekinden en bariz farkı, bu kez üstüne gidilenler arasında CHP’li belediye başkanlarının da olması. Ekim ayı sonunda Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’e düzenlenen operasyonun ardından dün de Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat tutuklanarak cezaevine gönderildi. Daralan çemberin merkezinde Ekrem İmamoğlu’nun olduğu yadsınamaz bir hakikat. Zaten CHP’li belediye başkanlara yapılan operasyonların nedeni İmamoğlu’nun etrafını sarmak.
İmamoğlu da gerçek hedefin kendisi olduğunun elbette farkında. Akpolat’ın gözaltına alınmasının ardından yaptığı, “Madem hedefiniz benim; mert olun, bari burada mert olun, onayın benim cezamı, milleti rahat bırakın. Hodri meydan” açıklamasıyla bunu gösterdi. Erdoğan da dün “Halbuki onlar da çok iyi biliyor, turpların büyüğü heybede. Paniklemelerinin sebebi de budur” sözleriyle vaziyetin sağlamasını yaptı.
(Bu arada MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız’ın, Akpolat’ın tutuklanması üzerine yaptığı paylaşım dikkat çekiciydi. Yıldız, “Tutuklamanın ilk şartı, şüpheli veya sanık hakkında ‘Kuvvetli suç şüphesinin........© Birgün
