Nükleer tehlike hız kesmiyor
Hindistan ile Pakistan arasında, zaman zaman silahlı çatışmaya dönen gerilim yürekleri ağızlara getiriyor. Temel nedeni her iki ülkenin atom silahlarına sahip olması. “Nükleer silah kullanılmaz” rahatlığında olanlar varsa da aklı başında olan herkes bu tehlikeden ürküyor. Yaşanan onca felakete rağmen nükleer silahlanmanın yarattığı yaşamsal tehdit artarak devam ediyor. Ayrıca, hep söylüyoruz, nükleer enerji ile nükleer silahlar arasında sıkı ilişki var, birbirlerini doğuruyor. Her iki başlıkta önemli gelişmeler var. Bakalım.
2050 yılında dünyada, nükleer güç santrali (NGS) ile enerji üretimini üç katına çıkarmayı hedefleyen deklarasyona (Declaration to Triple Nuclear Energy) Türkiye’nin de imza attığını yazmıştım. Deklarasyon Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı COP28’e ABD, Fransa, Japonya, Güney Kore tarafından getirilmiş, Türkiye’nin de içinde bulunduğu katılımlarla Bakü’deki 2024 yılı COP29’unda imzalayan ülke sayısı 31’e çıkmıştı.
Geçtiğimiz hafta Cumhurbaşkanı, yıl sonunda Akkuyu NGS’den ilk elektriğin verileceğini söyledi. Bir gelişme de Sinop İnceburun’da yapılması planlanan NGS konusunda yaşandı. Çevresel etki değerlendirme (ÇED) olumlu raporuna karşı açılan davada bilirkişi keşfi yapıldı. Dünyanın en büyük NGS faciası olan Çernobil’in yıldönümüne iki gün kala yapılan keşifte Sinoplular, meslek örgütü temsilcileri, avukatları ve Belediye Başkanı Metin Gürbüz yer aldı. Metin Gürbüz 1005 hektarlık alanda 1 milyon 200 bin ağacın kesildiğini, ekosistemin büyük zarar göreceğini ve Sinoplular’ın nükleer santrale karşı olduğunu........
© Birgün
