Atom silahlarıyla tehdit etmek
Dünyayı bu kadar güvensiz hale getirmeye, çocukların geleceğini çalmaya ne hakları var? Bu güzel gezegenin kâr ve güç hırsı bürümüş liderlerden, onların destekçisi sermayeden ve silah tüccarlarından çekeceği çok şey var. Sanki ant içmişler dünyanın halklarına bir tas çorbayı ağız tadıyla içirmemeye, börtü böceği, ağacı, kuşu yaşatmamaya…
Geçtiğimiz hafta ABD Başkanı Trump, Çin Devlet Başkanı Xi ile görüşmeden bir gün önce sosyal medya hesabından “tüm dünyanın dikkatine” bir mesaj paylaştı.
Böyle yazmış Trump. “Başkanlıkta birinci dönemimde mevcut silahları yenileyerek ve güncelleyerek bunu ben sağladım” mesajı veriyor. “Bu silahlar çok yıkıcı olduklarından, nefret etsem de bunu yapmak zorunda kaldım, başka çarem yoktu” diyor. Rusya’nın ikinci, Çin’in de uzak ara üçüncü olduğunu söylüyor. Oradan çok can sıkıcı kısma geliyoruz: “Diğer ülkelerin test programları nedeniyle, Savaş Bakanlığı’na nükleer silahlarımızı eşit şartlarda test etmeye başlaması talimatını verdim. Bu süreç derhal başlayacak.” Hatırlayacaksınız, Başkan Trump’ın icraatlarından biri Savunma Bakanlığı’nı (Pentagon) Savaş Bakanlığı’na çevirmek olmuştu. Böylece Savunma Bakanı Pete Hegseth de Savaş Bakanı (Sekreter diyorlar, Secretary of War) oldu. Hegseth, Trump’ın açıklamasının ardından onu destekleyerek, “Başkan açıkça belirtti, güvenilir bir nükleer caydırıcılığa sahip olmalıyız... Testlere yeniden başlamak, bunu başarmak için bir bakıma sorumlu bir yoldur” dedi.
Söz konusu olan atom silahları olunca ve bunları yazan 80 yıl önce Hiroşima ve Nagazaki’de attığı bombalarla yüzbinlerce insanı öldüren ülkenin lideri olunca irkilmemek mümkün değil. Trump mesajını öyle bitiriyor zaten: “Bu konuya........





















Toi Staff
Gideon Levy
Tarik Cyril Amar
Sabine Sterk
Stefano Lusa
Mort Laitner
Ellen Ginsberg Simon
Gilles Touboul
Mark Travers Ph.d