Sendikal kara tablo!
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, 19 Nisan 2025’te Memur-Sen tarafından düzenlenen bir toplantıda yaptığı konuşmada uluslararası sendikal alanda Türkiye’ye yönelik “kara propaganda” yürütüldüğünü iddia ederek, birçok düzenlemeyi hayata geçiren Türkiye’yi çalışma hayatı bakımından "kötü ülkeler" arasında saymanın büyük bir haksızlık olduğunu savundu.
Bakan Işıkhan’ın “kara propaganda” diye kara çaldığı, dünyanın en büyük sendikal örgütü olan Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu’nun (ITUC) her yıl açıkladığı Uluslararası Sendikal Hak İhlalleri Endeksi. Türkiye 2014’ten bu yana yayımlanan bu listede en kötü 10 ülke arasında yer alıyor. Bakan Işıkhan buna alınmış!
Her şeyden önce şunu söyleyelim. Bakan Işıkhan’ın toplantısına katıldığı Memur-Sen gerçek anlamda bir sendika olarak kabul edilmediği için dünyanın en büyük sendikal örgütü olan ITUC’a üye olamıyor. Hatta Avrupa sendikalarının üst örgütü ETUC’a da üye kabul edilmiyor. Bakan, önce bu acı gerçek üzerinde düşünmeli.
Nasıl oluyor da 1 milyondan fazla üyesi olan bir kuruluş uluslararası alanda sendika muamelesi görmüyor? Acaba bunda hükümet ile Memur-Sen arasında sendikacılıkla bağdaşmayan girift ve sembiyotik ilişkiler rol oynuyor olabilir mi? Bir sosyal politikacı olan Bakan Işıkhan’a sendikaların özerkliği ve ILO’nun “sendika saflığı” ilkesi konusuna eğilmesini öneriyorum. Dolayısıyla ITUC üyeliğine kabul edilmeyen bir örgütün kongresinde ITUC araştırmasına kara çalmak pek olmamış!
Gelelim işin diğer boyutuna!
Bakanın “kara propaganda” diye kara çaldığı araştırma Türkiye’den Türk-İş, Hak-İş, DİSK ve KESK’in de üyesi olduğu ITUC tarafından hazırlanıyor. Ben bugüne kadar bu dört konfederasyonun hiçbirinden, özellikle de Türk-İş ve Hak-İş’ten bu araştırmaya dönük bir itiraz ve eleştiri duymadım. Üye sendikal örgütlerin itirazı olmayan bu araştırmaya bir siyasi kişilik olarak Bakanın kara çalması Türkiye’de sendikal hakların iyi olduğunu göstermez, tersine hükümet müdahalesinin dozunu gösterir. Bakan yanlış iş yapmış!
Dahası bu ITUC endeksi üye sendikalardan, o ülkeye dair derlenen verilerden hareketle oluşturuluyor. ITUC oturduğu yerde Türkiye’yi sendikal haklar konusunda en kötü ülkeler arasına koymuyor. Her yıl araştırma formunu üye örgütlere yolluyor ve gelen verilere göre bir endeks ve rapor hazırlıyor. Burada ayrıca araştırmanın metodolojisi de açıklanıyor.
Örneğin 2024 raporu için anket formu sendikal hak ihlallerini bildirmeleri için 169 ülkedeki 340 ulusal sendika merkezine gönderilmiş. ITUC sadece anket ile yetinmiyor. Anketin dağıtıldığı, açıklandığı ve doldurulduğu ülkelerin sendika ve insan hakları uzmanları ile toplantılar düzenliyor. ITUC, ihlallerden haberdar olduğunda teyit etmek için sendikalarla doğrudan iletişime geçiyor. ITUC araştırmacıları ulusal mevzuatı analiz ederek uluslararası düzeyde tanınan toplu işçi haklarını yeterince korumayan bölümleri tespit ediyor. ITUC bu sürecin sonunda bir rapor ve endeks hazırlıyor. Bazı ülkelerden veri alınamadığı için bu ülkeler raporda yer almıyor. Dolayısıyla Türkiye, veri toplanabilen ülkeler için en kötü 10 ülke içinde yer alıyor. Endeks 2024 yılında 151 ülkeyi kapsadı. Endeksin yayımlanmaya başladığı 2014 yılında bu sayı 139’du.
ITUC Sendikal Hak İhlalleri Endeksinde ülkeler üç ayrı kritere göre ele alınıyor. Bunlardan ilki ankete dayalı saptanan ihlaller (diğer bir ifadeyle üye örgütlerden elde edilen bilgiler), ikincisi ülkelerin mevzuatının 97 ayrı noktada ILO normlarına........
© Birgün
