menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Birleşik ve yaygın bir halk muhalefeti yolunda: Her yer 1 Mayıs!

31 1
28.04.2025

Türkiye 1 Mayıs 2025’e tarihinin en karanlık ve hukuksuz dönemlerinden birinde giriyor. Despotik rejim sandığı fiilen ortadan kaldırmaya dönük bir darbeye kalkıştı. Ancak karşısına birleşik halk hareketi dikildi. 19 Mart sonrasında büyük bir toplumsal uyanış, birleşik ve yaygın bir toplumsal muhalefet hareketi yaşanıyor. Demokratik siyaset ve sosyal adalet için bu muhalefetin büyümesi hayati önem taşıyor.

Siyasi iktidar yükselen bu halk muhalefetini ezmek, parçalamak ve şeytanlaştırmak için elinden geleni yapıyor. Bir yandan envaiçeşit hukuksuz operasyonlar sürerken öte yandan fırsat bulduğunda şiddet kullanarak halk muhalefetini yıldırmak istiyor. Ancak Türkiye şimdiye kadar görülmedik türden bir toplumsal öfke patlaması yaşıyor. Yozgatlı köylünün dediği gibi ülkeyi ne “turpınan şalgamınan” yönetmek mümkün ne de TOMA ile cop ile! Demokrasi, hukuk ve adalet talebi, ekmek ve insanca yaşam talebiyle iç içe giriyor.

Memleketin bu en hukuksuz zamanlarında demokrasi ve hukuk mücadelesi ile sosyal adalet mücadelesinin birleşmesi çok önemli. İşte 1 Mayıs bu açından kritik bir anlam taşıyor. İşçilerin, emekçilerin hak arama ve dayanışma günü olan 1 Mayıs halk muhalefetini birleştiren, büyüten ve umut veren bir gün olmalı! 1 Mayıs 2025 yükselen halk muhalefetinin ülke çapında yeni bir moral kazandığı ekmek ve adalet mücadelesinin güçlendiği bir gün olmalı.

Bilindiği gibi Türkiye’de 1 Mayıs yaklaştığında tartışmaların odak noktasını Taksim Meydanı oluşturur. Bu uzun yıllardır böyledir. Bu yıl da “Taksim tartışması” devam ediyor.

Keyfi Taksim yasağı ile hesaplaşmak son derece anlamlı. Türkiye’de işçi sınıfı, sendikalar, toplumsal muhalefet 1950’lerden bu yana siyasi iktidarların Taksim yasağı ile mücadele ediyor.

Demokrat Parti döneminden başlayarak Taksim’de miting yasağı sık sık gündeme geldi. DP 1950’lerde Taksim’de işçi mitingini yasakladı. 27 Mayıs’ın ardından İstanbul’un hem valisi hem de belediye başkanı olan Refik Tulga da Taksim’de işçi mitingini yasakladı. Bu yasak yüzünden 31 Aralık 1961’deki büyük işçi mitingi Saraçhane’de yapıldı. Valiye kalsa işçilere Levent veya Çamlıca’daki ıssız yerlerde miting yaptıracaktı.

Bugün unutuldu veya kıymeti bilinmiyor ama Taksim yasağını DİSK ve 1970’lerin toplumsal muhalefet hareketi aştı. DİSK 1976’da 1 Mayıs’ı Taksim’de kutlama iradesi gösterdi. Bu Türkiye emek ve toplumsal muhalefet tarihinde önemli bir dönüm noktası oldu. 1 Mayıs 1977 katliamı yükselen toplumsal muhalefetin önünü kesmeyi amaçlıyordu ama 1978’de Taksim’de 1 Mayıs yine kitlesel kutlandı. Ardından çok uzun bir yasak dönemi başladı. 1979 ve 1980’de İstanbul’da ve Taksim’de 1 Mayıs yasaklandı.

Taksim’de 1 Mayıs yasağı daha sonra benzerleri defalarca yaşanacak olan “Taksim” tartışmalarını başlattı. 1976’da Taksim’de 1 Mayıs kutlamasına öncülük eden Kemal Türkler ve DİSK üyesi bazı sendikalar 1979’da 1 Mayıs’ı DİSK merkezinden farklı bir tutum alarak İzmir’de kutladı. Bu uzun ve sert tartışmalara yol açtı. 1980’de İstanbul ve birçok ilde 1 Mayıs kutlaması yasaklandı. DİSK Genel Başkanı Baştürk ve çok sayıda DİSK yöneticisi 1 Mayıs öncesinde gözaltına alındı. DİSK büyük........

© Birgün