Siyaset erbabını dinlemekle geçiyor günlerimiz!

Durmadan konuşuyorlar! Ama nasıl konuşuyorlar?

Biz bu köşede zaman zaman Tayyip Erdoğan’ın, Devlet Bahçeli’nin ve öteki parti yöneticilerinin dil yanlışlarına değiniyoruz. Elbette muhalefet partilerinin önderleri de yeri geldiğinde eleştirilerimizden paylarını alıyor. Bunu, Türkçeye saygımızdan yapıyoruz. Gelin görün ki siyasal partilerde taşlaşmış bir yapı var. Bu yapıları etkilemek, yanlıştan döndürmek kolay değil. Siz istediğiniz kadar yazın, uyarın, eleştirin; onlar bildiklerini söylemekten, ezberlerini yinelemekten vazgeçmiyorlar!

Vara yoğa konuşan siyasetçilerin en belirgin özelliklerinden biridir dil savrukluğu!

Meclis’te temsil edilen siyasal partilerde danışman ordusundan geçilmiyor! Ama arasanız, hiçbirinde ilaç için bir tek “Türkçe Danışmanı” bulamazsınız! Bari bu konulara ilgi duyan, yazılıp çizilenleri okuyup parti yöneticilerine ileten deneyimli basın danışmanları olsa! O da yok! Böyle olunca genel başkanlar da “kantarın topuzu” gibi kulaktan dolma deyimleri çekincesiz kullanarak Türkçenin tadını kaçırıyorlar!

Uzatmadan söyleyelim: Onca uyarılarımıza karşın CHP Genel Başkanı Özgür Özel de Erdoğan gibi “kantarın topuzu”na takıldı sonunda!

Ne meraklıymışız bu yanlış söylemi dilimize dolayıp böyle yaygınlaştırmaya! Düşünmeden konuşanlar, kantarın tepesinde “topuz” olup olmadığına bir baksalar ya! Umarın bu sözün doğrusunun “kantarın topu” olduğunu bir gün öğrenir parti........

© Birgün