menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Olguları doğru adlandırmak

26 5
previous day

Son zamanlarda kimi kavramları ve sözcükleri eğip bükme, yumuşatma, anlam yitimine uğratma eğilimi yaygınlık kazanmaya başladı. Basın yayın organları da ayırdında olmadan bu modaya uymuş görünüyor.

Sözcükleri yumuşatma yaklaşımını en çok da kadınlara yönelik cinsel taciz ve saldırı olaylarında görüyoruz. Konuyla ilgili haberlerde “taciz” ve “tecavüz” suçlarını adeta hafifletip bulanıklaştırmak istercesine sıklıkla “istismar” sözcüğünü kullanır olduk. Arapça kökenli “istismar” sözcüğü, “birinin iyi niyetini kötüye kullanma” anlamındadır. Oysa “taciz” ve “tecavüz”, bu tanımın çok ötesinde ağır bir nitelik taşır. “İstismar”, en çok ahlaki açıdan kınanır. Ama “taciz” ve “tecavüz”, hukuk karşısında ceza yaptırımı gerektiren suçlardır.

Olguları adlı adınca dillendirmek gerekir. Haber sunumlarında kavramları sulandırırken dolambaçlı anlatımlar da kullanmaya başladık. Epeydir “istismara maruz kalmak” ya da “saldırıya maruz bırakılmak” diye garip söylemler icat edildi. “Saldırıya uğradı” demek varken lafı dolandırıp anlamı böyle bulandırmak niye?

TRT’den emekli okurumuz Birgül Ergev, gazetemizde de bu tür başlıkları görünce Türkçe adına üzülmüş; gönderdiği iletide şöyle diyor:

Sayın Aşut, gazetenize internetten bakarken bazı başlıklar dikkatimi çekti. Çünkü gene Türkçeye kıyılmıştı. Sayfaların fotoğrafını çektim, size gönderiyorum. ‘Maruz bırakma, bırakılma’ kullanımına sarılmış bazı haberciler! ‘Cinsel saldırıya maruz bırakma suçundan...’ yerine ‘cinsel saldırı suçundan...’ deseler günaha mı girerler? O haberleri........

© Birgün