Pink Floyd etkisi
Ne zaman ülke dışına çıksam daha iyi anlıyorum: Avrupa veya Amerika’da yaşayan dostlarım konuşurken veya yazarken tek sözlerini esirgemiyorlar, hiçbir sıfat veya yargı için kırk kez düşünmüyorlar. Kimsenin eğri büğrü konuşma, sözlerini türlü edebiyat oyunlarıyla gizleme derdi yok... Çünkü ne söylerlerse söylesinler devlet tarafından yargılanmayacaklar, birileri çıkıp karşı şeyler söylese de, onlara eşit düzlemde yanıt verecekler. Bir tartışma olacaksa da denk bireyler arasında olacak, devletin gücü araya girmeyecek, devlet taraf tutmayacak. Söze söz yanıt verecek, zindan değil.
Robert De Niro’nun bir ödül töreninde sahneye çıkıp sadece “Fuck Trump” demesi gibi... Hiçbir Amerikan savcısı bu sözden sonra “harekete geçmedi”, hiçbir yandaş medya “Şerefsiz De Niro” diye manşet atmadı, hiçbir trol ordusu “Apaçi Tohumu De Niro” diye trend topic yaratmadı ve aktör sabahın köründe evinden alınıp yıllarca hapiste tutulmadı.
∗∗∗
Üniversitede Arap arkadaşlarım vardı, nesillerdir faşist diktatörlüklerin gölgesinde yaşarken düşünme biçimlerini nasıl da dizginlediklerini görünce içim acırdı. En temel soruların sorulmasına bile karşıydılar. Bizim lise yıllarında yaptığımız tartışmalar dahi onlara korkunç gelirdi... Şimdi Avrupa’daki dostlarımız bizim için öyle düşünüyor olmalı.
Türkiye’deki birçok yazar arkadaşım artık ya yazmıyor........
© Birgün
