menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Kardeş türküler

26 10
12.05.2025

Avrupalı gazeteci arkadaşım anlatıyor: “Esad kaçtığının ertesi günü Sednaya Hapishanesi’ne giren ilk gazetecilerden biriyim. Çıplak betondan bölmeler, ışık yok, her yer beton, bazı odaların tavan yüksekliği 1,5 metre ve ufacık odalarda çok sayıda insan birden kalıyor. Yatmayı bırak oturmaya yer yok, dönüşümlü oturuyorlar. Hava girişi sınırlı. Yemek ve su düzenli geliyor mu, gelecek mi, meçhul. Böyle bir deliğe atılıyorsun ve yaşayabildiğin kadar yaşıyorsun. O kadar berbat bir yer ki, mahkumlar tek tek işkenceye götürüldüklerinde bir an için rahatlıyor olabilirler. Bu hapishanede koşullar nedeniyle ölenler dışında, 30 bin mahkumun da infaz edilerek öldürüldüğü iddia ediliyor. Nazi’lerin soykırım kamplarında Avrupa’nın perspektif mimarisinin yarattığı ürkütücü bir düzen vardır, Sednaya cehennem gibi.”

“Peki şimdi durum nasıl? Alevi katliamları haberleri okuyoruz.”

“Suriye’de adalet yok, intikam var. O hapishanelerden çıkan veya Esad döneminin acısını yaşayan kişiler intikam duygusuyla hareket ediyorlar. Ve bunun önünü alacak güçlü bir otorite yok. Ne var biliyor musun? Muazzam bir manipülasyon var. Hiçbir sağlıklı bilgiye ulaşamayan insanlar manipülasyon haberlerinin saldırısına bütünüyle açıklar.”

Esad bir mirasyedi. Gücünü babasından ve babasının kurduğu polis devletinden aldı. Şimdi Suriye halkından çaldığı milyar dolarlarla Rusya’da veya belki Maldivlerde satın aldığı bir adada masajını, cilt bakımını bir an bile aksatmayarak ölene dek yaşayacak. Ama kim bilir, beni bu kanaatlere ulaştıran da belki “batı medya”sından aldığım haberlerdir.

1876’da Gottlieb Daimler ve Wilhelm Maybach dört zamanlı içten yanmalı motorun patentini aldı. 1879’da Karl Benz iki zamanlı gaz motorunu icad etti. Soyadları çok tanıdık olan bu Almanlar, geleceğin petrole dayalı bir dünya olacağını da ilan etmiş oldular. Bu keşiflerden birkaç yıl sonra Almanya, Abdülhamid’e Bağdat’a kadar gidecek bir demiryolu........

© Birgün