menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

CHP’nin büyük hatası

57 7
17.02.2025

Yılmaz Güney’in Yol filminde mahkûmlara ev izni veriliyor. Tuncay Akça’nın canlandırdığı mahkûm minibüste izin belgesindeki kendi fotoğrafına bakıp: “Resme bak ya, katil gibi çıkmışım” diyor. Minibüsteki diğer mahkûmlar suçunu sorunca “cinayet” diyor. Herkes gülüyor. Bu birinci adım. Tuncay Akça’nın canlandırdığı karakter “Niye güldünüz ki?” diye soruyor. Yanında oturan başka bir mahkûm açıklıyor: “Katil gibi çıkmışım dedin de.” Bu ikinci adım. Akça izin belgesine bakarak söyleniyor: “He ya, tıpkı katil gibi çıkmışım.” Bu da üçüncü adım. Şerif Gören Cihangir barlarında bazen masamıza otururdu. Bir gün bir cesaret sordum: “Şerif Abi, Yol’da Tuncay Akça sahnesinde aynı espriyi neden üç kez tekrarladınız?” Şerif Gören dünyanın en saçma sorusunu sormuşum gibi baktı ve “Millet anlasın diye” dedi. Yol filmindeki bu sahne, doksanlardan beri bir takıntım. Bu sahnede izleyicinin nasıl tepki verdiğini görmek için en ön sıradan geriye bakarak, defalarca sinema salonuna gittim. İstanbul, Ankara, Adana, Bursa, İzmir… Bir ara Yol nerede oynuyorsa ben oradaydım, sırf bu sahne için. Zaten katil olan mahkûmun kendi fotoğrafına “katil gibi çıkmışım” demesi anlaşıldığında minibüsteki tüm mahkumlar uzun uzun gülerler. İzleyiciye esprinin tadını çıkarmaları için yeterli zaman daha bu ilk aşamada verilir. Buna rağmen salonda çok az kişi güler. Diğer Mahkum espriyi anlatınca, salonda ikinci bir gülme dalgası duyulur ama hala çok az kişi tarafından. Derken espri üçüncü kez tekrarlanır ve bu sefer bütün salon kahkahalarla gülmeye başlar. Tam bu aşamada bir de şöyle ilginç bir durum olur: Espriye ilk seferde gülenler, üçüncü tekrarda istemsizce suratlarını buruşturur, salonda kahkaha kopunca yüzlerinde hoşnutsuz bir ifade belirir.

∗∗∗

Bu tiplere “öncü” deniyor, daha fiyakalı ifadeyle “pioneer”. Her şeyi herkesten önce Fark eden, herkesten önce beğenen veya beğenmeyen ve bir süre sonra “herkes” bu konuda tepki verince “tekrara düşmeyin, banalleşmeyin, bu aptalların içinde benim ne işim var” havalarına girenler. Yılmaz Güney ve Şerif Gören, bu insanların yargılarını önemseselerdi espriyi bir kez yapıp diğer sahneye geçerlerdi. Ama böyle yapmadılar ve aynı esprinin üç kez tekrarlanmasını istediler. Böylece “ilk gülen” azınlık kitlede belki itibar kaybettiler ama salondaki herkesi güldürmeyi başardılar. CHP yöneticileri bu filmin kurgucusu olsa, muhtemelen ikinci ve üçüncü tekrarı atarlardı. Çünkü Twitter (veya X) esiri olmuş bu zümre için kitlelere ulaşmak önemli değil. Yeter ki X’deki acar yorumcular onları ayıplamasın, varsın salonda sadece üç kişi gülsün ve diğerleri bir şey anlamasın. Twitter diktatoryalara karşı mücadele etmesi gereken muhalifleri içine hapseden bir kara girdap. Bu nedenle tüm dünyada iktidar sahiplerinin işine geliyor. Elon Musk bunu bildiği için Twitter’ı satın aldı ve Trump........

© Birgün