menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

İşçi Filmleri Festivali 20 yılı geride bıraktı

11 0
22.05.2025

İşçi Filmleri Festivali bundan tam 20 yıl önce "Sponsorsuz, Yarışmasız, Ücretsiz ve Alternatif Festival!" sloganı ile yola çıktı. Festivale hayat verenler arasında yer alan Önder Özdemir, ilk yıl yaptığı konuşmasını "Festivalin 3. 5. hatta 10. sunda görüşmek üzere" diye bitiriyor. Şİmdi ise "20 yılı o zaman ben de öngörmemişim" diyor.

20.yılını, kurulduğu günden bugüne Türkiye’de değişen ve dönüşen mücadele alanlarını, bu alanların İşçi Filmleri Festivali’ne nasıl etki ve katkı sunduğunu, festivalin çıkış motivasyonunu, ilkelerini, sansür politikalarını ve geçtiğimiz haftalarda kaybettiğimiz Sırrı Süreyya Önder’i festival kurucu gönüllülerinden Önder Özdemir ve ikinci yıl gönüllülerinden Aslı Takanay ile konuştuk.

(Mİ)

Jüri başkanlığını Fransız oyuncu Juliette Binoche’nin üstlendiği 78. Cannes Film Festivali, 13 Mayıs’ta Fransa'da başladı.

22 filmin Altın Palmiye ödülü için yarıştığı festival, 24 Mayıs'ta sona erecek.

Festivalin salı günü düzenlenen açılış töreninde Binoche ve ABD’li oyuncu Robert De Niro’nun yaptığı açıklamalar yankı uyandırdı. De Niro, açılış töreninde ABD Başkanı Donald Trump’ı “sanattan nasibini almamış bir barbar” olarak tanımlayarak Trump’ın sanat düşmanı olduğunu söyledi.

Oyuncuya, bu yıl festivalin onursal Altın Palmiye ödülü takdim edildi. Ödülü, De Niro’nun hem This Boy’s Life hem de Killers of the Flower Moon filmlerinde birlikte rol aldığı Leonardo DiCaprio sundu.

DiCaprio’yu öperek sahneye çıkan De Niro, şöyle konuştu:

Benim ülkemde, bir zamanlar kıymetini bilmediğimiz demokrasiyi yeniden kazanmak için canla başla mücadele ediyoruz. Bu hepimizi ilgilendiriyor, çünkü sanatın özü demokrasidir. Sanat kapsayıcıdır. Tıpkı bu gece olduğu gibi insanları bir araya getirir. Sanat gerçeği arar, çeşitliliği kucaklar ve tam da bu yüzden tehdit olarak görülür —ve biz, otokratlar ve faşistler için birer tehdit oluruz.”

Ardından De Niro, festivalden yalnızca bir hafta önce Trump’ın ABD dışı tüm yapımlara yüzde 100 gümrük vergisi getirme planına değinerek “Yaratıcılığın bir bedeli yoktur; ama anlaşılan o ki üzerine vergi konabiliyor,” dedi. Oyuncu, konuşmasını şöyle sürdürdü:

Bu saldırıların hiçbiri kabul edilemez. Üstelik bu sadece Amerika’nın değil, tüm dünyanın sorunu. Bir filmi izler gibi kenara çekilip, olan bitene seyirci kalamayız. Şiddete başvurmadan, ama büyük bir tutkuyla ve kararlılıkla harekete geçmeliyiz. Özgürlüğe değer veren herkes için şimdi örgütlenme, itiraz etme ve seçimlerde oy kullanma zamanı. Bu gece ve önümüzdeki 11 gün boyunca bu görkemli festival aracılığıyla sanatı kutlayarak gücümüzü ve kararlılığımızı gösteriyoruz.”

Festivalin jüri başkanı Juliette Binoche ise sahnede yaptığı konuşmada nisan ayında Gazze'de öldürülen Filistinli gazeteci Fatma Hassona’yı andı.

Hassona’nın evlerine isabet eden bir füze ile 10 yakını ile birlikte hayatını kaybettiğini hatırlatan Binoche, “Ölümünden bir gün önce rol aldığı filmin burada, Cannes'a seçildiğini öğrenmişti. Fatma bu akşam bizimle olmalıydı. Geriye sanat kaldı. Sanat hayatlarımızın, hayallerimizin güçlü bir tanığı,” dedi.

Festivalden önce de yaklaşık 400 sinemacı, yayımladıkları mektupta sinema sektörünün İsrail'in Gazze’yi ablukasına ses çıkarmamasından utandıklarını duyurdu.

Juliette Binoche, Adèle Haenel, Javier Bardem, Nuri Bilge Ceylan, Aki Kaurismäki, Yórgos Lánthimos, Jim Jarmusch, Joaquin Phoenix, Pedro Pascal ve Riz Ahmed gibi isimlerin imzasının yer aldığı mektup şöyle:

Fatma Hassona 25 yaşındaydı.

Filistinli bir foto muhabiriydi. 16 Nisan 2025’te, rol aldığı Sepideh Farsi imzalı Put Your Soul on Your Hand and Walk (Ruhunu Avucuna Al ve Yürü) adlı filmin Cannes Film Festivali’nin ACID seçkisine alındığının duyurulmasından yalnızca bir gün sonra İsrail ordusu tarafından hedef alındı.

Fatma, evlenmek üzereydi. Aynı saldırıda, hamile kız kardeşi de dahil olmak........

© Bianet