menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Kızıl Woodstock: Doğu Berlin 1973

19 1
08.02.2025

Gerçek isminin Demokratik Almanya Cumhuriyeti (DAC) olduğunu bile unuttuğumuz ‘Doğu Almaya’ bunun tipik bir örneği. Anaakım burjuva-liberal kaynakları okursanız eğer DAC, ancak Berlin Duvarı ile var olabilmiş, kendi insanlarına 7 gün 24 saat zulmetmiş, herkesi acımasızca takip etmiş… bir karikatür ülkesidir. Oysa gerçek bir deneyim, sanılanın aksine çok farklı renkleri bir arada içinde barındırır.

Zihnimizin içinde inşa edilmiş önyargıları gözden geçirmek üzere 1973 yılının Doğu Berlin’ine seyahat ediyoruz: 10. Dünya Gençlik ve Öğrenciler Festivali [1] DAC’ın ev sahipliğinde düzenlenir. 28 Temmuz-5 Ağustos tarihleri arasında Berlin, 140 ülkeden 25 bin 600 konuk da dahil olmak üzere 8 milyonluk katılımcıya ev sahipliği yapar.

Geçmişteki sosyalist deneyimleri düşündüğümüzde aklımızda canlanan resim neye benziyor? Adına bile ‘demir perde ülkeleri’ dedikleri bu yerlerin sadece adını bile işitsek, sanki önce takır-tukur açılan bir kepenk sesi duyuluyor. Ardından gri sokaklar, mutsuz yaşamlar ve tek tip insanlardan oluşan bir manzara gözümüzün önüne geliyor.

Peki ya geçtiğimiz yüzyılın kapitalist dünyasını gözümüzde canlandırdığımızda ne görüyoruz? Işıltılı yaşamlar, ‘retro’ kıyafetler, mutlu yaşamları yansıtan üç-beş fotoğraf karesi veya yoksulluğuna rağmen mutlu kalmayı başaran hayatlar…

Burjuva-liberal propagandanın hakkını vermek lazım. Bize bir Hollywood dönem filmi setini ‘gerçek tarih’ olarak sunmayı başarıyor. Ne milyonlarca insanın açlığı, ne gündelik hayatın ayrılmaz bir parçası olan sömürü, ne ırkçılık, ne aşağılanma, ne kâr hırsından başka hiçbir etik değerin olmadığı bir dünya… Hepsi, bir dokunuşla ‘tali’ birer meseleye dönüşüyor.

Sosyalist ülkeler içinse tam tersi. Hâlâ çeşitli açılardan mirasını taşıdığımız sosyalist deneyimlerin kazanımlarını birkaç beylik cümle ile itibarsızlaştırılmaya çalışılıyorlar. Aradan geçen bunca zamana rağmen, gerçek bir deneyim ile değil kendi yarattıkları imgelerin hayaletleriyle savaşmaya devam ediyorlar.

Peki ama nasıl bir organizasyondan söz ediyoruz? Daha önce ABD’de düzenlenen hippi-saykodelik Woodstock festivalinden yola çıkarak kimileri bu organizasyonu ‘Kızıl Woodstock’ olarak tanımlar. Zira milyonlarca kişinin katıldığı, müziklerle coştuğu festival görüntü itibariyle bir bakışla Woodstock gibidir; ancak Woodstock’ın aksine ‘barış’ mesajı bağlamından koparılıp pasifize edilmez, devrimci bütünlükle birlikte ele alınır.

Örneğin festivalin hem zamanı hem de kimi katılımcıları son derece ‘özeldir’. ABD Vietnam’da karşılaştığı direnişle birlikte çamur batmıştır. Afrika’da Angola, Mozambik, Yeşil Burun ve Gine Bissau gibi Portekiz sömürgelerinde süren ulusal kurtuluş........

© Bianet