menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

İstanbul Barosu: Kuyu tipi hapishaneler insan onuruyla bağdaşmıyor

6 0
11.09.2025

İstanbul Barosu, kamuoyunda kuyu tipi olarak bilinen S tipi, Y tipi ve yüksek güvenlikli hapishaneler hakkında ilk kez rapor hazırladı.

Baro’nun İnsan Hakları Merkezi üyesi avukatları, raporu bugün bir basın toplantısıyla gazetecilerle paylaşarak kamuoyuna sundu.

Avukat Yağmur Kavak’ın tanıttığı rapor, Çorlu Karatepe Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde tutuklu ve hükümlülerle yapılan görüşmelerin yanı sıra farklı hapishanelerden mektupla iletilen başvurularda yer alan sorunları içeriyor.

Raporda, hücrelerde havalandırma alanı olmaması, pencerelerin metal levhalarla kapatılması, üç kişilik hücrelerin kamerayla izlenmesi, kapıların elektronik sistemle açılıp kapanması, sohbet ve sağlık hakkının uygulanmaması, mahpusların kendini geliştirme ve bilgiye erişim imkanlarının engellenmesi başlıca ihlaller olarak sıralandı. Bu durumun “ağır tecrit” anlamına geldiği ve insan onuruyla bağdaşmadığı ifade edildi.

Rapora göre mahpuslar günün 22,5 ila 23 saatini tek veya üç kişilik hücrelerde geçiriyor; sadece 1–1,5 saatliğine farklı bir bölümdeki beton alanlara çıkarılıyor. Yazın havalandırmaların aşırı sıcak, kışlıkların ise yetersiz olduğu belirtildi. Tuvalet ya da ihtiyaç nedeniyle hücreye dönenler yeniden havalandırmaya çıkarılmıyor.

Baro, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’a atıf yaparak, açık hava hakkının yalnızca disiplin cezası kapsamında sınırlandırılabileceğini hatırlattı.

“Mahpusların açık havaya erişim hakkı fiilen engelleniyor” deyip uygulamanın hukuksuz olduğunu kaydetti.

Ayrıca cezaevinde her günün hücre cezası şeklinde geçtiğini aktaran Baro, rapora şöyle yazdı:

“Günün 22,5 saatini hücrede geçiren mahpuslar durumlarını ‘Ya oturmak ya uzanmak zorundayız, hareket alanımız dar.’ diyerek anlatmıştır.

Kanuna göre, hücreye koyma cezası, hükümlünün eylemlerinin nitelik ve ağırlığına göre bir günden yirmi güne kadar, açık havaya çıkma hakkı saklı kalmak üzere, geceli ve gündüzlü bir hücrede tek başına tutulması ve her türlü temastan yoksun bırakılmasıdır.

Tutuklu ve hükümlülerin havalandırma hakkı sadece ‘hücreye koyma cezası’ denilen disiplin cezasının infazı sırasında kısıtlanabilir. ‘Hücreye koyma cezası’nın verilmesini gerektiren haller Kanun’da gösterilmiştir ve mahpusların haklarında verilen disiplin cezalarına karşı yargı makamlarının önünde itiraz etme hakkı vardır. En ağır disiplin cezası olarak gösterilen hücre cezası Kanun’a göre yirmi günden fazla aralıksız şekilde uygulanamaz.

Havalandırma alanına sahip olmayan hücrelerden oluşan hapishaneler, ulusal ve uluslararası mevzuata aykırıdır. “

Hücre pencerelerinin demir parmaklık üzerine metal levhalarla kapatıldığı, bu nedenle hava akışının neredeyse hiç sağlanamadığı tespit edildi.

Mahpuslar hava akışı sağlanamadığı için hücreleri bir odadan çok fanusa benzetti. Raporda bu mimarinin hem ulusal mevzuata hem de AİHM kararlarına aykırı olduğu şöyle ifade edildi:

“Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında 5275 Sayılı Kanun’un hükümlünün barındırılması ve yatırılması başlıklı 63/4 maddesine göre ‘Oda ve kısımlarda iklim koşulları göz önüne alınarak yeterli yer, ışık, ısınma, havalandırma ve hijyen sağlanır.’

Çorlu Karatepe Yüksek Güvenlikli Cezaevi........

© Bianet