Adaleti aramanın bedeli 180 bin TL!
İzmir'de Ağustos 2024’te başlayan ve günlerce süren orman yangınlarının ardından, 90 hektarlık yangından zarar gören orman alanın da bulunduğu Bayraklı ilçesindeki 375 hektarlık alan, 31 Ağustos 2024 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan Cumhurbaşkanı Kararı ile orman sınırları dışına çıkarıldı.
Anayasa'nın 169. maddesinde yer alan "Yanan ormanların yerinde yeni orman yetiştirilir." hükmüne aykırı olan bu kararın iptali talebiyle sivil toplum kuruluşları ve yurttaşlar 20 Eylül 2024’te dava açtı.
Doğa Derneği, Doğal Hayatı Koruma Vakfı ve Ege Çevre ve Kültür Platformu Derneği ile birlikte Senih Özay, Arif Ali Cangı, Tunç Soyer, Murat Fatih Ülkü, Suzan Bayrak, Ertuğrul Barka, Uğur Sümer, Nilay Sabuncuoğlu ve Servet Ali Çınar’ın açtığı davada Danıştay 8. Dairesi, dosyada keşif ve bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verdi.
22 Nisan 2025 tarihinde davacılara, bu işlemler için 180 bin TL'nin 10 gün içinde yatırılması gerektiği bildirildi. Sivil toplum kuruluşları ve yurttaşlar istenilen ücrete itiraz etti.
Mahkeme itirazı kabul ederse, keşif ve bilirkişi incelemesinin ücreti Adalet Bakanlığı’ndan istenecek. Ancak davanın kaybedilmesi halinde ücret davayı açan kişilerden tahsil edilecek.
bianet’e konuşan avukat Arif Ali Cangı istenilen ücretin adil yargılanma ve adalete erişim hakkının ihlali olduğunu söyledi. “Adalet ulaşılabilir olmalıdır.” diyerek istenilen ücrete tepki gösterdi.
“Geleceğin, doğanın ve yaşamın savunulması için açılan bir davada, 180 bin TL gibi bir tutarın, ekonomik kriz ortamında 10 gün içinde temin edilip yatırılması beklenemez” diye konuşan Cangı, ücretlere yasal bir sınır getirilmesini istedi.
Çevre davalarında önceliğin kamu yararını sağlamak olduğundan bahseden Cangı şöyle konuştu:
“Açılan davada olduğu gibi doğa, kültür ve imar gibi konularda meydana gelebilecek zararları engellemeye dönük davalardır. Bugüne kadar benzer dava masrafları dayanışmayla ödenmeye çalışılsa da mahkemelerce istenen keşif ve bilirkişi ücreti masrafı ile davaların reddi halinde ortaya çıkan karşı vekalet ücretleri, Anayasa’nın 36. maddesiyle güvence altına alınmış hak arama hürriyetinin önünde engel halindedir.
Bu durum, adaleti herkes için erişilebilir olmaktan çıkarmaktadır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na göre, bilirkişi tayini hâkimin takdirindedir; ancak bilirkişi ücretleri makul, hakkaniyetli ve dava konusuyla orantılı olmak zorundadır. Bu giderler ‘yargılama gideri’ sayılır ve ‘hakkaniyet’ ile ‘orantılılık’ ilkeleri çerçevesinde değerlendirilmelidir.
Anayasa Mahkemesi ve........© Bianet
