menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

“Hiçbir disiplin cezası yok ama herkes hücrede”

9 0
26.05.2025

Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD), “kuyu tipi” olarak tanımlanan Y, S ve Yüksek Güvenlikli Cezaevlerine karşı İstanbul Barosu Kültür Merkezi’nde basın açıklaması yaptı.

Açıklamada, bu cezaevlerinde süren süresiz açlık grevlerine dikkat çekilerek, ağırlaştırılmış tecrit koşullarına son verilmesi ve hapishanelerin kapatılması talep edildi.

Toplantının açılış konuşmasını avukat Güçlü Sevimli yaparken, basın metnini avukat Seda Şaraldı okudu. Ardından, bu cezaevlerinde kalmış olan Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu (SGDF) üyesi Onur Yoldaş Mete ve Grup Yorum üyesi Vedat Doğan yaşadıkları hak ihlallerini ve deneyimlerini aktardı.

Avukat Güçlü Sevimli, 2000’li yıllarda F tipi cezaevleriyle başlayan tecrit politikasının 2021’den itibaren çok daha ağır bir hale büründüğünü söyleyerek, "Y ve S tipi ile Yüksek Güvenlikli Cezaevleri; ağırlaştırılmış tecridin kurumsallaştığı yerler haline geldi. Adalet Bakanlığı bu cezaevlerine dair kamuoyunu bilgilendirmiyor; adeta gizlilik içinde işletiliyorlar" dedi.

Sevimli, yapımı devam edenlerle birlikte Türkiye genelinde 40 kadar kuyu tipi hapishane olduğunu bilgisini paylaştı.

Bu cezaevlerinin fiziksel koşullarının ve uygulamalarının, Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 25. maddesine açıkça aykırı olduğunu belirten Sevimli “Ağırlaştırılmış müebbet hükmü olmayan tutuklular dahi sürekli olarak tekli hücrelerde tutuluyor. Bu, süresiz bir hücre cezası anlamına gelir ve tamamen hukuka aykırıdır.” diye konuştu.

Basın metnini okuyan avukat Seda Şaraldı ise kuyu tipi cezaevlerini “insanın sosyallik vasfını yok eden yapılar” olarak tanımladı. Şaraldı’nın açıklamasına göre bu cezaevlerinde;

Şaraldı tüm bu uygulamaların en temel insan haklarına aykırı olduğunu belirtip “Kuyu tipi hapishanelerin amacı; ağırlaştırılmış tecrit koşullarında tutsağın hiçbir insanla temas etmemesini sağlayarak onu tecrit etmek, yalnızlaştırmak, bireycileştirip politik düşüncelerini teslim almak” dedi.

Şaraldı ayrıca, kuyu tipi cezaevlerinde dokuz kişinin süresiz açlık grevinde olduğu bilgisini paylaştı. Açlık grevlerinin kritik aşamada olduğunu belirterek, tutsakların sağlık durumlarına dair şunları aktardı:

SGDF üyesi Onur Yoldaş Mete, Çorlu Karatepe Cezaevi’ndeki deneyimini şu sözlerle aktardı:

“Günün 23 saatini tek kişilik, karanlık bir hücrede geçiriyorsunuz. Bir şey paylaşmak, gazete değiş tokuşu yapmak dahi yasak. Bu koşullarda tutsaklardan iletişim yetisini, öfke kontrolünü yitirmesi bekleniyor.”

Grup Yorum üyesi Vedat Doğan da 178 gün süren açlık grevini hatırlatarak, devletin bilinçli olarak açlık grevcilerini oyaladığını ve teslim alma politikası yürüttüğünü anlattı:

“Su verilmedi, limonlar çürük getirildi, B vitaminleri eksik dozda verildi. Hafızamda hala açlık grevinin etkileri var. En sonunda sevk talebimizi kabul ettiler ama bunun için neredeyse ölmemiz gerekiyordu.”

Toplantının sonunda ÇHD, tecrit rejiminin yalnızca........

© Bianet