menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Açıkla sorusu ve gazeteciler

9 1
previous day

Gazeteciler ifadeye çağrılmış… Gözaltına alınmış… Gazeteciler polis eşliğinde ifadeye götürülmüş… Gözaltı değilmiş. İfadeden sonra bırakılacaklarmış…

“Bırakılmak” kelimesi haberlerde “serbest kalmak” anlamında kullanılıyor. Tutuklama olmayacak deniyor, bu da bir çeşit haber!

Haberler ve olup bitenler hakkındaki tartışmalardan artık herkes hukuk öğrendi, hak ve kanun öğrendi, tutuklama nedir, gözaltı ne demektir, adli kontrol nasıl uygulanır, herkes biliyor…

Artık “adliye” haberleri birinci sırada, politika ve siyaset sonra geliyor…

Gazetecilerin ifadeye götürülmeleriyle ilgili haberler verilirken ilginç bir soru soruldu…

Neden gazetecileriler ifadeye çağrılıyor? Ne istiyorlar?

Basın özgürlüğü “var” . Yok mu? Yazılar, haberler, yorumlar suç olur mu? Olabilir!

Gazeteci çağrılabilir, ifadesi alınabilir. Köşe yazısında, haberlerinde suç olabilecek nitelikte bir hakaret, bir anlatım veya suç olan bir şey varsa ceza davası açılır. Basın yayın yoluyla hak ihlali varsa gazeteci yargılanabilir.

Başka? Başka ne isteniyor? Gazetecilere ne soruluyor?

Anayasa ne diyor?

Herkes, düşünce ve kanaat hürriyetine sahiptir. Her ne sebep ve amaçla olursa olsun kimse, düşünce ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz; düşünce ve kanaatleri sebebiyle kınanamaz ve suçlanamaz” (Anayasa Madde 25).

Anayasaya göre düşünce ve kanaatleri nedeniyle hiç kimse suçlanamaz, kınanamaz, açıklamaya zorlanamaz… Artık bu hak “iletişim özgürlüğü” hakkı ve “görüş sahibi olma” olarak adlandırılmaktadır.

Düşünceye sahip olma ile düşünceyi ifade etmek arasında ayrıma giden Anayasamıza ve AİHS’nin 10. Maddesine göre ifade özgürlüğü ve basın özgürlüğü hakkı çekirdek özdür.

Bilgi ve düşüncelere erişim ve yayma hakkına hukuka aykırı müdahale edilirse hakkın ihlali söz konusu olabilir. Görüş ve düşünceleri açıklama ve yayma hakkı bazı sınırlandırmalara tabi tutulabilir. Sınırlandırılabilir haklardan olan basın ve ifade özgürlüğünün “sınırları” hakkında çıkan uyuşmazlıklarda özgürlüklere ve hakların çekirdek özüne dokunmak yasaktır

AİHM birçok kararında bilgi ve düşünceleri yayma hakkını koruma altına almıştır.

Bir haberde, eleştiride ve yorum yazısında suç olan bir olayı açıklayan gazeteci suçlunun kim olduğunu açıklamamışsa ve yazmamışsa gazeteciye bu haberin kaynağının kim olduğu sorulur mu?

Haber kaynağının kimliğini açıklaması için gazetecinin ifadesine başvurulabilir mi?

Haber kaynağının adresi istenebilir mi?

Haber kaynağının açıklanması için gazeteci zorlanır mı? Açıklaması için baskı yapılır mı?

Yazısıyla, haberiyle bir suçun tanığı mıdır?

Basın Kanunu’na göre düşünelim…

Basın Kanunu’na göre basın özgürdür. Bu özgürlük; bilgi edinme, yayma, eleştirme, yorumlama ve eser yaratma haklarını içerir. Basın özgürlüğünün kullanılması ancak demokratik bir toplumun gereklerine uygun olarak; başkalarının şöhret ve haklarının, toplum sağlığının ve ahlâkının, millî güvenlik, kamu düzeni, kamu güvenliği ve toprak bütünlüğünün korunması, Devlet sırlarının açıklanmasının veya suç işlenmesinin önlenmesi, yargı gücünün otorite ve tarafsızlığının sağlanması amacıyla sınırlanabilir (Madde 3).

O halde sadece yazı veya haber ve konuşma özgürlüğü değildir mesele. İfade özgürlüğü hakkına dayalı olarak bilgi edinme, yayma, eleştirme, yorumlama ve eser yaratma hakkı basın özgürlüğü demektir, hak ve özgürlüklerin koruması altındadır.

Gazetecilere ve basın yayın faaliyetinde etkin görevi bulunanlara haber kaynağının gizliliği hakkı Basın Kanunu ile tanınmıştır. Önemli bir ayrıcalıktır ve bu koruma kamusal niteliktedir.

“Süreli yayın sahibi, sorumlu müdür ve eser sahibi, bilgi ve belge dahil her türlü haber kaynaklarını açıklamaya ve bu konuda tanıklık yapmaya zorlanamaz.” (Madde 12)

Bu ilke, Basın Kanunun bu maddesi gazeteciler suç işler ama sorgulanamaz demek değildir. Sorgulanabilirler ve hakkında soruşturma açılabilir. Ama kilit rol; basın özgürlüğüdür.

Haberi mi soruyorsunuz, sorarsınız. “Açıkla” mı diye soruyorsunuz? Neden?

Kamu yararının üstün kabul edildiği her durumda, gazetecinin haberi veya köşe yazısı ile toplumsal bir sorun aydınlatılıyor olabilir. Soruşturulur. Ama gazeteci kaynağını açıklanmıyorsa; köşe yazısındaki eleştiri ve değer yargısı niteliği gereği kamu yararı çok daha üstün kabul edilir.

Asıl önemli olan gazetecinin yazdığını soruşturmaktır. Yazdığı suç konusu olayı gün yüzüne çıkarmaktır. Bir suç duyurusu niteliğinde ise gereğini yapmaktır. Değilse suç duyurusu olarak kabul edilmelidir.

Kaynağı gizli haber yüzünden gazeteci soruşturulmaz ve suçlanamaz. Eğer gazeteci “soruşturulması gereken” bir olayı yazmışsa; haber kaynağını saklıyorsa, açıklamıyorsa; zorlayamazsınız, bilgi ve belge vermesi istenmez ve baskı yapılamaz.

Acaba gazetecinin eleştiri yazısı suç iddiası gibi özetlenerek bu yazıyla ne demek istediği “açıkla” diye soruşturulabilir mi? Yanıtı suç iddiası olur mu?

Soru ile yazısının açıklanması istenerek çıkar amaçlı suç örgütüne yardım ediyorsun yorumuyla baskı altına alınabilir mi?

Yorumla yapılan suçlama soru olur mu?

Gazeteciler sorguya çekildiklerinde, yazdıkları köşe yazısında geçen bir konu kendilerine sorulduğunda, yazısı özetlenerek içeriği ve nedeni sorulduğunda; süreli yayın sahibi veya eser sahibi bir adli soruşturmada ifadesi alınmak istendiğinde; “bilgi ve belge dahil” ve her türlü haber kaynağını açıklamak zorunda değildir.

İşlediğiniz suçun iddiası olarak suçu soruşturuyorum; şunu yazmışsın “açıkla” denilebilir mi?

Basın Kanunun Madde 12 koruması kamuoyunun bilgi edinmesi, yorum yapması ve görüş sahibi olması için gazeteciye sağlanmış bir ayrıcalıktır. Bu ayrıcalık sadece haberler, eleştiriler ve yorumları için değil; aynı zamanda gazeteciler hakkındaki suç soruşturmalarında da geçerli olmalıdır.

O nedenle gazeteci kimden bilgi aldığını, olaylara tanık olan kişinin kendisine verdiği bilgiler dahil kişinin kimliğini gizleme hakkına sahip olmalıdır. Bu aynı zamanda “haber kaynağının” korunmasıdır. Kim olduğu saklanan kişiler gazetecinin haber kaynağı oldukları anda Basın Kanunu koruması altındadır.

Soruşturmalarda haber kaynaklarını açıklamaya zorlanan ve açıklamadığı için baskı gören ve hatta tutuklanması beklenen gazeteci örneğiyle karşılaşabilir. Bu durum daha başlangıçta açıkça hak ihlalidir. Gazetecilerin, yayın sahiplerinin, sorumlu müdürlerin, eser sahiplerinin haber kaynakları gizlidir. Bu gizlilik haktır açıklama ve tanıklığa zorlanamazlar.

“Açıkla” gazetecilere sorulacak sorular arasında yer almıyor.

Gazetecilerin haber kaynaklarını açıklamama hakkının korunması hakkındaki kararlardan birisi 22 Kasım 2007 tarihli AİHM Voskuil & Hollanda (64752/01) kararıdır. Hollanda Ceza Usul Kanunu'na göre (Madde 218) gazetecilik mesleğinin erdemi gereği ve gazeteciler meslekleri nedeniyle elde ettikleri........

© Bianet