menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Onlarca kadın mahpus yaşam mücadelesi veriyor: "Bile isteye ölüme sürüklüyorlar"

12 1
26.11.2025

Hapishanelerdeki kadın ve LGBTİ mahpuslara yönelik cinsiyet ayrımcılığı içeren uygulamalar devam ediyor. Hasta, yaşlı, engelli ve küçük çocuğu bulunan kadın mahpuslar, yeterli tedavi ve bakıma erişemiyor. Hak savunucularının çağrılarına rağmen, hapishanelerde ayrımcılığı, işkenceyi, kötü muamele ve cinsel şiddeti önleyecek adımlar ise atılmıyor.

İHD İstanbul Hapishaneler Komisyonu'nun verilerine göre, Marmara Bölgesi hapishanelerinde ağır hasta 37 kadın mahpus yaşam mücadelesi veriyor. Hapishaneler Komisyonu üyesi Meral Nergis Şahin, hapishanelerdeki kadınların karşı karşıya kaldığı hak ihlallerini bianet’e anlattı.

Şahin, kadın mahpusların yalnızca kadın olmaları sebebiyle özgün ve ağır mağduriyetler yaşadığını belirterek, özellikle hijyen, sağlık hizmetlerine erişim, güvenlik ve infaz yakma uygulamalarındaki eşitsizliğe dikkat çekti.

"Kadınlara yönelik ayrımcılık ne yazık ki hapishanelerde de devam ediyor. Kadının sırf kadın olması sebebi ile yaşadığı mağduriyetleri var. Mesela regl durumu, sadece hapishanelerde değil, aynı zamanda Geri Gönderme Merkezleri'nde (GGM), gözaltı merkezlerinde kadınlar için çok büyük bir sorun halini alabiliyor. Kadınların pedlere, hijyen ürünlerine ulaşması kolay olmuyor. Hele özelliklerde GGM’lerde bu ürünler sınırlı sayıda kadınlara veriliyor."

Hamile bir mahpusun durumunun çok daha ağır olduğuna dikkat çeken Şahin, "Hamile kadınlar sağlık merkezlerine erişemiyor. Hapishanenin toplu ve kalabalık yapısı nedeniyle enfeksiyonlara ve hastalıklara açık hale geliyorlar" dedi.

Şahin, kadın mahpuslara uygulanan şiddetin farklı boyutlarını işaret etti. Bu sorunun yalnızca kamu görevlileriyle sınırlı olmadığını söyleyen Şahin, herkese sorumluluk düştüğünü belirterek şöyle devam etti:

"Hapishanelerdeki hak ihlalleri ve yaşanan sorunların çözümü imkansız değil. Sadece bu sorunlar çözülmek istenmiyor. Hak ihlallerinin çözümü ya da olabildiğince asgari bir seviyeye inmesi için en öncelikli sorumluluk Adalet Bakanlığı'nın. Eğer bakanlık gerçekten oradaki sorunları ve ihaleleri çözmek istese bunu rahatlıkla yapabilir. Bakanlığın yanı sıra sivil toplum kuruluşlarına, aydınlara, sanatçılara, eğitimcilere, sağlıkçılara ve daha çok birçok kişi ve kurumu da ayrıca sorumluluk düşüyor."

Son yılların en ağır sorunlarından birinin infaz yakma uygulamaları olduğunu söyleyen Şahin, hasta mahpusların bu uygulamayla cezaevinde ölüme terk edildiğini ifade etti:

"İnfaz yakma maalesef şu anda mahpuslara ilişkin en can yakıcı meselelerin başında geliyor. Birçok hasta mahpus, infazı yakılarak dört duvar arasında bile isteye ölüme sürükleniyor. Bunların içinde infazı yakılan kadınlar da var. İnfaz yakmaların temelinde tamamen siyasi saikler yer almaktadır. Açıkça eşitlik ilkesine aykırılıktır. Bunun ortadan kaldırılması için tüm hak savunucularının sesini yükseltmesi gerekir."

Hatice Yıldız (76): Evinden sedye ile alınarak tutuklandı. Yaşlılığa bağlı sağlık........

© Bianet